Ulusal Çevre Bilimleri Araştırma Dergisi
Yazarlar: Kübra AL
Konular:Çevre Bilimleri
Anahtar Kelimeler:Biyokütle enerjisi,Tarımsal artıklar/atıklar,Enerji geri kazanımı,Yenilenebilir enerji,Enerji güvenliği
Özet: İklim değişikliğine neden olan CO2 salınımını en aza indirmek, enerji güvenliğini artırmak ve sürdürülebilir bir çevreye sahip olmak için yenilenebilir enerji kaynakları ve bu kaynaklardan elde edilen yenilenebilir enerji hep gündemde olmalıdır. Yenilenebilir enerji kaynakları arasında bulunan biyokütle, yakıt üretimine imkân sağlayan yegâne kaynaktır. Biyokütle Enerjisi Potansiyel Atlası (BEPA) 2020 yılı verilerine göre Türkiye’nin atıkların toplam enerji eşdeğeri 34 002 549 TEP/yıl’dır. Şanlıurfa ili Türkiye’deki toplam tarım alanının %4.9’una sahiptir ve arazisinin %59.3’ü tarım alanı olarak kullanılmaktadır. Ülkemizdeki buğday üretiminin %3.57’i, arpa üretiminin %5.1’i, mısır üretiminin %4.26’i, pamuk üretiminin %36.97’u Şanlıurfa’da gerçekleşmektedir. Bölgedeki atık miktarı ve bu atıkların ısıl değeri incelendiğinde, buğday, mısır ve pamuk atıklarının yüksek potansiyele sahip olduğu belirlenmiştir. Buğday atığının ise mısır ve pamuktan daha fazla ısıl enerji değerine sahip olması nedeniyle biyokütle enerji santralinin %40 buğday, %30 mısır ve pamuk atıklarının kullanılmasının uygun olduğu hesaplanmıştır. 30MW’lık biyokütle enerji santrali için 83719.26 ton buğday artığı, 62789.45 ton mısır ve pamuk atığın toplamda ~210 bin ton tarımsal atığın gerekli olduğu hesaplanmıştır. Belirlenen atık miktarı Çorum Mecitözü ve Afyon’daki biyokütle enerji santrallerinin atık miktarına göre hemen hemen paralel olduğu gözlemlenmiştir.