Uluslararası Ekonomi Siyaset İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi
Yazarlar: Sefa ÖZBEK
Konular:İktisat
Anahtar Kelimeler:Enflasyon Oranı,Faiz Oranı,Dinamik Panel Veri,YükselPiyasa Ekonomileri
Özet: Küreselleşme süreci ile birlikte sermayenin önündeki kısıtlaraza inmiştir. Özellikle gelişmekte olan ülkeler, 1990’lı yıllarda yurtiçine giren sermaye ile yüksek büyüme hızlarına ulaşmıştır. Bu süreçte, döviz kıtlığını yüksek faiz oranları aracılığıyla sermaye çekerek aşmayı plânlayan gelişmekte olan ülkeler, spekülatif sermaye hareketliliğine maruz kalmış ve zaman zaman krizler yaşamıştır. Bu krizler zaman zaman yüksek enflasyon ile kimi zaman yüksek reel faizlerle sonuçlanmıştır. 2000’li yıllara gelindiğinde, geçmişte yaşanan acı tecrübeler de dikkate alınarak özellikle enflasyon hedeflemesi yapan merkez bankalarının uygulayacakları para politikalarının etkinliği açısından faiz oranı ve enflasyon arasındaki ilişkiler çok daha önemli hale gelmiştir. Bu çalışmada yükselen piyasa ekonomileri arasında yer alan Şili, Endonezya, Hindistan, Rusya, Güney Afrika, Türkiye, Brezilya, Çin, Polonya, Malezya, Filipinler, Tayland’ın 2002:Q1-2019:Q2 dönemi nominal faiz oranı ve enflasyon oranı verileriyle Fisher etkisinin geçerliliği araştırılmıştır. Dinamik panel veri metodu ile gerçekleştirilen analizlerde bulgular, söz konusu ülkelerde ilgili değişkenler arasında uzun dönemli ilişkinin varlığını göstermektedir. Bu ilişkinin birebir gerçekleşmediği ancak kısmen geçerli olduğunun tespit edildiği çalışmada, ilgili dönemde para otoriteleri tarafından uygulanacak para politikalarının reel faiz oranı üzerinde kısmen etkin olacağı sonucu elde edilmektedir.