İDEALKENT
Yazarlar: Yelda DURGUN ŞAHİN
Konular:Sosyal
DOI:10.31198/idealkent.683111
Anahtar Kelimeler:Sivil Mimari,Yerleşim Özellikleri,Geleneksel Kent Dokusu
Özet: Sivil mimarlık örnekleri, değişen yaşam tarzıyla birlikte, nüfus artışı, çarpık kentleşme, zorunlu göç, kullanılmama vb. nedenler ile özgün niteliklerini günden güne yitirmektedirler. Tek tek kaybedilen bu yapılar ile geleneksel yerleşim dokusu zarar görerek yok olmaktadır. Bu nedenle yapı ile kent arasında köprü görevi üstlenen bu ara bağlantının incelenip, yerleşim özelliklerinin belirlenmesi ve kayıt altına alınması gerekmektedir. Bu bağlamda kentin şekillenmesinde etken olan, toplumun mekân kurma pratiğinin de yapı ve yakın çevresi açısından sorgulanması önem taşımaktadır. 1838’de II. Mahmut’un emriyle alınmış olan askeri güvenlik kararı doğrultusunda, Hafız Mehmet Paşa ordusunun, Eski Malatya’ da yer alan evlere yerleştirilmiş olduğu bilinmektedir. Bu çerçevede bu makale, alınan bu stratejik kararın bir sonucu olarak, yaşanan zorunlu göçe tanıklık eden Eski Malatya ve Malatya (yeni yerleşim alanı) sivil mimarlık örneklerini, arazi kullanımı, yerleşim düzeni, yapı-açık alan ilişkisi, yapı giriş ilişkisi yönlerinden ele almaktadır. Bu ilişkiler 11 adet Eski Malatya, 14 adet Malatya sivil mimari örneği örneklem alanı üzerinde değerlendirilmiştir. Eski Malatya ile Malatya evlerinin, yapı-açık alan kullanımındaki mekânsal karşılaştırmalar yapılmış ve değişimin anlamı değerlendirilmiştir. Böylece geçmiş yaşantılarımızı yansıtan geleneksel evlerimiz ile kent ölçeği arasındaki bu ara bağlantının, yerleşim özellikleri belgelenmiştir. Sonuç olarak ortaya koyulan farklılık ve benzerlikteki anlamın, kent formunu etkileyerek, şekillendirmiş ve sınırlandırmış olduğu görülmüştür.