İDEALKENT
Yazarlar: Lütfi BERGEN
Konular:Sosyal
Anahtar Kelimeler:Medeniyet,Şehir,Din,Cemaat,Mahremiyet
Özet: İslam düşüncesinde “Medeniyet” eksenli kavramlaştırma Farabi’nin “Fazıl Medeniyet” ütopyası ile ifadelendirildi. Bu kavramın Peygamber’in şehri Medine’den mülhem olduğu da söylenebilir. Kavramın Batı kültürüne ait civilization/ uygarlık ile bir benzerlik ya da ayniyet taşımadığı açıktır. Batı kültürünün “kent”i ile İslam düşüncesindeki “şehir” de farklılıklar arz etmektedir. İslam şehrinde sınıfsal kimliklere dayalı şekillenmeler yoktur. Şehir “Cami”nin etrafında kuruludur. Farabi’nin modellemesine göre şehirler, cemaat ve aile birimlerine dayanmak mecburiyetinde. Mahalle mahrem alan kurar ve işyeri barındırmaz. Osmanlı şehir kurumlarının şehir insanını “cemaat” halinde kavradığı açıktır. Osmanlı devleti, sosyal hayata yönelik hiçbir yatırıma girişmemiştir. Doğal olarak Osmanlı mahallesinin imarından mahalleli sorumluydu. Mahalle insanının, yaşadığı beldede modern yüzyıllarda idealize edilmiş hak ve özgürlüklere aşkın bir içtimai ortam sağladığı görülmektedir. Mahalle eğitim, sosyal yaşam, ibadette özerk alan açmaktaydı. Modern zamanların kefalet, sosyal sigorta, dayanışma, sendikal yapı ile ilgili düzenlemelerini farklı ama kesinlikle daha işlevsel kılan yaşam alanı mahallede tesis edilmişti.
Dergi editörleri editör girişini kullanarak sisteme giriş yapabilirler. Editör girişi için tıklayınız.