Sağlık Bilimlerinde İleri Araştırmalar Dergisi
Yazarlar: Çiğdem KEKİK ÇINAR, Sonay TEMURHAN, Sebahat AKGÜL USTA, Filiz AYDIN
Konular:Tıp
Anahtar Kelimeler:HLA,Spondiloartropati,HLA-B27
Özet: Spondiloartropati (SpA), spinal inflamasyon ve periferal artrit ile daha az oranda da eklem dışı tutulumla karakterize, patogenezi henüz tam olarak bilinmeyen multisistemik bir grup hastalıktır. Genetik faktörlerin hastalığın gelişiminde önemli rolü vardır. 1973 yılında Brevverton ve Schlosstein, HLA-B27 ile hastalık ilişkisini ortaya çıkarmıştır. HLA-B27 ile birlikte diğer HLA moleküllerinin (DR1, DR4, DR8, DR15, A24, B39 ve B60)hastalıkla ilişkisi yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Bu bilgilerden yola çıkarak ve etnik farklılığın da hastalıkla ilişkili olduğunu düşünerek SpA’lı Türk hastalarda HLA-A ve –B allellerinin rolünü araştırmayı amaçladık. Hastalardan (n=784) heparinli kan örneği alındı. Lenfosit izolasyonunu takiben komplemana bağımlı lenfositotoksisite yöntemi ile ticari kitler (Biotest- HLA-ABC tipleme plağı, 144X2, USA) kullanılarak tipleme yapıldı. Kontrol grubunun (n:1060) HLA-A ve –B doku grupları, serolojik veya moleküler yöntemler kullanılarak tespit edildi. Hastalarda HLA-B27 sıklığı %27 olarak saptandı. B27 negatif hastalar ile B27 negatif kontroller karşılaştırıldığında, hastalarda HLA-A29 anlamlı olarak yüksek bulundu (p:0.0003, pc:0.004, OR:2.6, CI:1.5-4.4). HLA-B60 hastalarda anlamlı olarak yüksek (p:0.02, OR:0.5, CI:0.2-0.9) bulunmasına rağmen Bonferroni doğrulama testi sonrası istatistiksel anlamlılık elde edilemedi (pc>0.05). B27 pozitif hastalarla kontrolleri karşılaştırdığımızda HLA-A3 (p:0.0005, pc:0.008, OR:0.4, CI:0.3-0.7), HLA-B35 (p<0.0001, pc<0.003, OR:0.3, CI:0.2-0.4), HLA-B51 (P<0.0001, pc<0.003, OR:0.3, CI:0.2-0.6) ve HLA-B52 (p:0.001, pc:0.03, OR:0.04, CI:0.002-0.7) kontrol grubunda, HLA-B27 (p<0.0001, pc<0.003, OR:52, CI:36.2-74.7) ise hasta grubunda anlamlı olarak yüksek bulundu. Patogenezi tam olarak bilinmeyen SpA’ların gelişiminde genetik faktörlerin rolü büyüktür. HLA-B27 allelinin hastalığın gelişimi ile ilişkili olduğu bilinmektedir. Etnik farklılıklarla birlikte diğer HLA moleküllerinin de hastalığa karşı yatkınlık ve koruyuculukta etkili olabileceği yapılan çalışmalarla gösterilmiştir.