İnsan ve Sosyal Bilimler Dergisi
Yazarlar: Bilal BEKALP
Konular:Beşeri Bilimler, Ortak Disiplinler
Anahtar Kelimeler:Dil Felsefesi,Wittgenstein,Analitik Felsefe,Gündelik Dil Felsefesi
Özet: Türkiye’de, özellikle Dil felsefesi alanına ait eser sayısı oldukça azdır. Bunun temel sebepleri üzerine elbette kimi tartışmalar yapılabilir fakat bizim görebildiğimiz ve tespit ettiğimiz kadarıyla, Türkiye’de Kıta Avrupa Felsefesinin daha fazla ilgi çekiyor olması bu konudaki önemli bir etkendir. Konuyla ilgili https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/ sitesinden Türkiye’de Felsefe ve İlahiyat alanında yapılmış tezlere bakıldığında ileri sürdüğümüz gerekçenin haklılık payı görülecektir. Tabi biz yazımızda bu tartışmaya girip herhangi bir tarafta, yani Analitik Felsefe ya da Kıta Avrupası felsefesi tarafından olduğumuzu ya da bunun önemini tartışmayacağız. Bu yazımız daha ziyade Türkiye’de Dil Felsefesi alanında yapılan ve yapılmaya devam edilen beş ciltlik dev bir eser olan ‘Dil Felsefesi’ serisinin, Dil Felsefesi III- İkinci Wittgenstein’da Gramer Paradigmasi hakkında kimi düşüncelerimizi paylaşıp bu eserin tanıtımında az da olsa katkı sağlamaktır. Wittgenstein'ın dil anlayışı ve gündelik dil felsefesinin ne olduğuna dair tanıtım yazısını içerir.