Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Yenidoğan Dergisi

Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Yenidoğan Dergisi

İnsanda Varoluş Sevgiyi Düşünme ile Oluşur; “Cogito ergo sum; amor/Sevgi Düşünüyorsam varım”

Yazarlar: M. Arif AKŞİT, Pınar UĞUR

Cilt 4 , Sayı 2 , 2019 , Sayfalar 194 - 278

Konular:-

Anahtar Kelimeler:Varlık,Varoluş,Yaratılmanın felsefesi,Varlık konusundaki görüşler

Özet: Amaç: Varlık bakış açısına göre oluşmaktadır. Doğum fiziksel varlık, eğitim ile bireyin oluşması, ruhsal olarak ta kişilik boyutu oluşmakta, sosyal açıdan kültürel ve toplumsal boyut öne çıkmaktadır. İnsan bir canlı olarak doğum ile var olsa da insanlık temelinde oluşan sevgi ile varlığın söylenebileceği işlenilmektedir. Dayanaklar/Kaynaklar: Varlık konusundaki çeşitli parametreler temel olarak Wikipedia kullanılarak ele alınmış, din konusunda da Kuran ayetleri temel alınmıştır. Giriş: Varoluş, fiziksel olarak varlığın kanıtlanması ise de gerekli veya gereksiz varoluş, olası olmayan varlık gibi boyutları düşünülebilir. Olumlu olanlar kadar, olumsuzlar da bir ders niteliğinde olduğundan, varlığın insanlık boyutunda oluşması için eğitsel anlamda, bireyin kendisinin yaşaması için gereklidir. Var olan yerine yok olanlar ile karşılaştırma, ideal boyut ile mükemmelliğin örnek alınması, çeşitli kişilerin ve inanışlar ile oluşturulanlar arasında birey, insan olarak sıkışmaktadır. Genel Yaklaşım; Gerçekçilik, varlık, var olan açısından bakılınca, mevcut ile yetinmek, sonuçta gelişim ve değişimi olanaksız yapmaktadır. Hedef geleceğin ötesi olmalıdır ki, eğitilme ve beceri kazanıldığı zaman oluşacak geleceğe göre yaklaşım yapılabilmelidir. Düşünüyorsam varım vurgusu, insanın ancak düşünebildiği ve oluşumunu da buna göre yapılandırdığı dikkate alınırsa, varlığın sürdürülmesi ve gelişimi açısından önemlidir. Aynı fikri tekrar, bir kopyacılık iken yorum, tenkit önemli kişilik özelliği olmaktadır. Başlıca boyutlar: Gerçeği ve doğruyu söylemek, hakikat üzerinde kalmak önemli iken, bunu olumlu boyutta iletmek, yapılandırmak, olumsuzluktan kaçınmak önemli bir durudur. Şeytan bir fikirdir ve iyi ki var, güzel ve doğruyu tanımlayabiliyoruz, siyah iyi ki var, beyaz kâğıt üzerine siyah yazı yazabiliyoruz yapısında olmak önemlidir. Yaklaşım: Sevgi içinde olan objeyi kendinden uzaklaştırmaz, empati yapar. İyilik amacı ile çıkılan zarara neden olabilir, sonuç elbet önemlidir ama bilinmez, bu açıdan niyet ve güdü öne çıkarılmalıdır. İnanışlarda belirtilen tüm Semavi Dinlerde, insan kendisi sorumludur ve kendisine sadece öğüt, bilgi ve aydınlatma gelebilir. Yaratılan olarak Yaratan’a inanmak doğaldır, ancak klasik tanrı ve tanrıçalık yerine, odak noktası birey, kendimizi alarak insanlık üzere, etik sorumluluğu almalıyız. Kuran, kelime anlamı olarak taktim, sunumdur. Şeytanın bizim üzerimizde bir sultası olmadığı, davet ettiği, bizim uyduğumuz ve şirk aracı olmadığı, zalimlerin azap göreceği ifadesi açık ve nettir. Kısaca şeytanı bize yaptırdı şeklinde suçlayamayız. Umutsuzluk hiçbir bireye, herhangi durumda söz konusu edilmemesi, sevgi ile birçok şeyin doğabileceği, değişebileceği algısı olmalıdır. Olumsuz olan, zalim olan kişi için umut tükendiğinde, zulmünü arttırır ve yokluğa daha yaklaşır. Bir istiklal savaşında ölüm olumsuzluk değil, vatanı için ölmek, bir diri olmadır, fikirler ve mücadele devamlılığını sağlar. Varlık biliminde, birey tek, özel ve özgüldür, kendi kişiliği korunmalı gözetilmeli ve hukuk yapısı onun var olması üzerine olmalıdır. Suç ancak zarar somut ve kanıtlı ise söz konusu olabilir ve ceza ancak mahkemeler ile bireyin hak edişine göre sağlanabilir. Bilim ancak zarar unsurunun saptanmasında şarttır. Kişisel düşünceler kanıt olamaz. Sonuç: Somut varlığımız görülmesi, tanımlanması söz konusu olduğunda, bu bedene bir kişilik ve sosyal bir yapı yanında bir düşünce boyutu da tanımlanmalı, bir bireyi özel, özgün ve kişilikli boyuta getirmektedir. Bu açıdan varlık boyutları irdelenerek, insanın temel işlevinin insan olmak olmalı, olumlu yönü tercih etmelidir. Yorum: Bir varlık olarak var olduğumuza göre, buna giydirilecek kıyafetinde buna uygun olması, kısa etik ve insanlık üzere, olumlu nitelikte olması gerekir. Olumsuzluk, pis kokması kolay tanımlandığı için, zarardan kaçınmaktanımlanabilir olmakta, birinci görevimiz zarar oluşturmamak, Etik ilkenin ilk boyutu, olmalıdır. Bunun kaynağı da ancak sevgi olmalıdır, olmaktadır.


ATIFLAR
Atıf Yapan Eserler
Henüz Atıf Yapılmamıştır

KAYNAK GÖSTER
BibTex
KOPYALA
@article{2019, title={İnsanda Varoluş Sevgiyi Düşünme ile Oluşur; “Cogito ergo sum; amor/Sevgi Düşünüyorsam varım”}, volume={4}, number={2}, publisher={Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Yenidoğan Dergisi}, author={M. Arif AKŞİT,Pınar UĞUR}, year={2019}, pages={194–278} }
APA
KOPYALA
M. Arif AKŞİT,Pınar UĞUR. (2019). İnsanda Varoluş Sevgiyi Düşünme ile Oluşur; “Cogito ergo sum; amor/Sevgi Düşünüyorsam varım” (Vol. 4, pp. 194–278). Vol. 4, pp. 194–278. Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Yenidoğan Dergisi.
MLA
KOPYALA
M. Arif AKŞİT,Pınar UĞUR. İnsanda Varoluş Sevgiyi Düşünme Ile Oluşur; “Cogito Ergo Sum; Amor/Sevgi Düşünüyorsam Varım.” no. 2, Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Yenidoğan Dergisi, 2019, pp. 194–278.