Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

İPOTEĞİN İPTALİ DAVASI (İİK. M. 150, C.3) ÜZERİNE BİR İNCELEME

Yazarlar: İbrahim ÖZBAY

Cilt XI , Sayı 3-4 , 2007 , Sayfalar 403 - 451

Konular:Hukuk

Anahtar Kelimeler:Satış bedeli,İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı takip,İcra ve İflâs Kanunu,Menfi tespit davası,Tashihi Kayıt Davası,Yolsuz tescilin terkini

Özet: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmsız takipte borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde borca itiraz edebilirse de (İİK m. 149b; İİK m. 150, c.1), ipotek hakkına itiraz edemez (İİK m. 150, c. 2). Nitekim, İcra ve İflâs Kanunu’nun 150 inci maddesinde, “Borçlu veya üçüncü şahıs ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabilirler. Ancak, rehin hakkı itiraz konusu yapılamaz. İpoteğin iptali hakkında dava açılması halinde 72 nci madde hükümleri kıyasen uygulanır” şeklinde bir hüküm öngörülmüştür. Söz konusu hükümde, ipotek hakkı tapu kütüğünde tescil edildiği, yani resmi bir senetle tespit edildiği için açık bir şekilde ipo-tek hakkına itiraz edilemeyeceği belirtilmiştir. Buna karşılık, İcra ve İflâs Kanunu m. 150 hükmünün 3 üncü cümlesinde, borçlunun, ipoteğin iptali için bir dava açabileceği hükmü yer almış, ipoteğin iptali hakkında dava açılması halinde 72 nci madde hükümleri kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. Söz konusu davanın düzenlendiği İcra ve İflâs Kanunu m. 150, c. 3 hükmü ile, ipoteğin iptalini gerektiren durumlar itiraz konusu yapılamayacağı için, kanun koyucu tarafından bu durumların genel mahkemelerde açılacak bir dava ile çözümlenmesi öngörülmüştür. İcra ve İflâs Kanunu m. 150, c. 3 hükmünde düzenlenen bu dava için menfi tespit davalarına atıf yapılmıştır. Bu nedenle söz konusu davaların mahkemeden istenen hukuki himayeye göre menfi tespit davası oldukları kuşkusuzdur. İpoteğin iptali davası, tapu kütüğünün düzeltilmesi davası şeklinde açıldığı için dava konusu hakkın niteliğine göre de, aynî dava niteliğine sahiptir. İcra ve İflâs Kanunu m. 150, c. 3’de düzenlenen ipoteğin iptali, tapu kütüğünün düzeltilmesi davası yolu ile istenir ve bu dava konusu aynî hak olduğu için ayni (nesnel) bir davadır. Hukukumuzda ipotek konusu taşınmazın maliki borçlu dışında üçüncü bir kişi olabilir. Bu nedenle, söz konusu davanın davacısı, taşınmaz maliki veya üçüncü kişi olabilir. Davalı ise, alacaklı olduğunu iddia eden kişidir. Tapu kütüğünün düzeltilmesi davaları, davalı taraf adına yolsuz tescil yapılan takip alacaklısı aleyhine açılabileceği gibi, davalının külli haleflerine ve bunlardan hak kazanan kötü niyetli üçüncü kişilere karşı da açılabilir (MK. m. 1024). Aynı durum ipoteğinin iptali davası bakımından da geçerlidir. İcra ve İflâs Kanunu m. 72 gereğince açılan menfi tespit davasında (ipoteğin iptali davasında) ispat yükünün hangi tarafta olacağı sorusunun cevabı, davacının iddiasının dayandırdığı sebeplerin niteliğine göre değişir. İspat yükü konusunda niteliğine uygun olduğu ölçüde menfi tespit davasına ilişkin hüküm (İİK m. 72) uygulanır. İpoteğin iptaline ilişkin iddialar, teminat altına alınan alacağın geçersiz olması, teminat altına alınan alacağın sona ermesi, ipotek sözleşmesinin geçersiz olması, ipotek verenin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin bulunmaması veya tasarruf yetkisinin kısıtlanması şeklinde ortaya çıkabilir. Ancak ipoteğin iptalini gerektiren bu durumların ortak özelliğinin, ipoteğin tapuda tescilinin yolsuz olması olduğunu unutmamak gerekir. Bu yolsuz tescil ya baştan yolsuzdur, ya da tescil sonradan hukuki değerini yitirdiği için yolsuz hale gelir. İpoteğin iptali davası, tıpkı menfi tespit davalarında olduğu gibi, takipten önce açılabileceği gibi, takip sırasında veya takipten sonra da açılabilir. Açılan ipoteğin iptali davasının mevcut takibe etkisi ve davanın sonuçları bakımından da menfi tespit davasına ilişkin hükümler kıyasen uygulanacaktır. İpoteğin iptali davası, icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması nedeniyle borç alacaklıya ödenmişse, ipoteğin iptali davasına istirdat davası olarak devam edilir (İİK m. 72, VI). Bir başka deyişle ipoteğin iptali (menfi tespit) davası istirdat davasına dönüşür. Ancak bu dönüşmede, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe ilişkin özelliklerin dikkate alınması gerekir.


ATIFLAR
Atıf Yapan Eserler
Sonuçların tamamını görmek için Asos İndeks'e üye bir üniversite ağından erişim sağlamalısınız. Kurumunuzun üye olması veya kurumunuza ücretsiz deneme erişimi sağlanması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Dergi editörleri editör girişini kullanarak sisteme giriş yapabilirler. Editör girişi için tıklayınız.

KAYNAK GÖSTER
BibTex
KOPYALA
@article{2007, title={İPOTEĞİN İPTALİ DAVASI (İİK. M. 150, C.3) ÜZERİNE BİR İNCELEME}, volume={XI}, number={403–451}, publisher={Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi}, author={İbrahim ÖZBAY}, year={2007} }
APA
KOPYALA
İbrahim ÖZBAY. (2007). İPOTEĞİN İPTALİ DAVASI (İİK. M. 150, C.3) ÜZERİNE BİR İNCELEME. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi.
MLA
KOPYALA
İbrahim ÖZBAY. İPOTEĞİN İPTALİ DAVASI (İİK. M. 150, C.3) ÜZERİNE BİR İNCELEME. no. 403–451, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2007.