Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
Yazarlar: Hatice Duygu ÖZER
Konular:Hukuk
Anahtar Kelimeler:Çalışma hayatının tarafları,Çalışanların hakları,Çalışanların yükümlülükleri
Özet: İş sağlığı ve güvenliği konusunda politika, program ve yasal düzenleme belirleme noktasında devletin rolünün en üst seviyede olduğu şüphesizdir. Son dönemde kabul edilen 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile iş sağlığı ve güvenliği bilincinin oluşması süreci hız kazanmış, çalışma hayatı bu mevzuat doğrultusunda üzerine düşeni yapma gayretine girmiştir. Devletin oluşturmuş olduğu bu politikaya yön veren en önemli güç olarak işveren tarafını görmekteyiz. Gerçekten de mevzuatın uygulanmasında büyük çoğunlukla işveren tarafına getirilen yükümlülükler dikkati çekmektedir. Hatta 6331 sayılı Kanun’a getirilen en önemli eleştirilerden biri de bu kanunda yer alan işveren yükümlülüklerinin işverenlere ekonomik açıdan oldukça fazla yük yüklemiş olduğudur. Ancak işverenlerin istihdam etmenin sorumluluğunu taşımak zorunda olmaları hukuk sisteminin vardığı kaçınılmaz sonuçlardan biridir. Bu aşamada işverenlerin yükünü hafifletmek için ilk yapılacak şey bazı noktalarda devlet desteğinin işin içine girmesidir. İkincisi ise, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği prosedürüne dahil edilerek sahip oldukları haklar ve üstlenecekleri görevleri artırmak suretiyle sistemdeki rollerini daha aktif hale getirmektir