Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Çalışmaları Dergisi
Yazarlar: Hakan KARADİKEN, Fatma İŞBİLİR, Neslihan AKBAŞ
Konular:Uluslararası İlişkiler
Anahtar Kelimeler:Çıplak Hayat,Kutsal İnsan,İstisna Hali,Koronavirüs.
Özet: Schmitt’e göre egemen istisna haline karar verendir. Bu istisna hali hukukun kendisini askıya aldığı, içeri ile dışarının belirsizleştiği bir alandır. Bu alanda herhangi bir şey üzerine kesin hüküm vermek zordur. Bu sebeple sınırlarımızı çizen anayasal gücün bu sınırları koruyacağını kestirmek mümkün değildir. Belirsiz alan, insan hayatı üzerindeki biyolojik hükümlerin verilmesini kolaylaştırmaktadır. Bu üretilen paradigma, çıplak hayattır. Kurban edilemeyen ama öldürülebilen kutsal insanın, istisna hali ile sürekli olarak ölümle karşı karşıya kalması durumudur. 2019 yılında dünyayı etkisi altına alan koronavirüs vakaları Türkiye’de de olağanüstü önlemler alınmasına neden olmuştur. Ancak bu önlemler, seyahat hakkı, eğitim hakkı, istifa hakkı gibi temel insani hakları belirli bir süreliğine ortadan kaldırmış, kısıtlamış veya niteliğini değiştirmiştir. Ayrıca tedbirlere uyulmaması sonucunda ise insanların devlet yurtlarında zorla alıkoyulmaları insani hakların büyük ölçüde kısıtlandığını düşündürmektedir. İstisna hali sürekli hale getirilerek, uzay-zamandan soyutlanıp sadece uzay-mekana hapis olunduğu düşünülmektedir. Buradan, çıplak hayatın sürekli bir şekilde üretilmesi amacıyla siyasal bir paradigma olarak istisna halinin, sürekli kılınmak istenebileceği sonucuna varılmıştır. Bu makalede, çıplak hayatın sürekli bir şekilde üretilmesi amacıyla siyasal bir paradigma olarak istisna halinin, Koronavirüs salgınıyla birlikte Türkiye’de yaratılıp yaratılmadığı konusu ele alınacaktır.