Black Sea Journal of Health Science
Yazarlar: ["Gamze ALTINTAŞ", "Hülya YARDIMCI"]
Konular:-
DOI:10.19127/bshealthscience.1170182
Anahtar Kelimeler:Besin alerjileri,Tamamlayıcı beslenme,Pediatri,Beslenme,Bağışıklık
Özet: Besin alerjileri görülme sıklığı ülkemizde ve dünyada günden güne artış göstermektedir. Besin alerjisi reaksiyonlarından en fazla sorumlu olan alerjenler inek sütü, yumurta, yer fıstığı, kabuklu deniz ürünleri, buğday ve soyadır. Genetik, hijyen ortamı, var olan atopi durumu, mikrobiyal çevre ve bazı beslenme kaynaklı faktörler besin alerjisi riskinde artış ile ilişkilidir. Geçmişte kabul gören, annenin diyetinden alerjen besinleri çıkarmanın ve bebeği alerjen besinlerle geç tanıştırmanın besin alerjisi riskini azaltmada etkili olmadığı kanıtlanmıştır. Günümüzde gebe ve emziren annenin beslenmesi (Akdeniz diyeti, n-3 yağ asitleri, D vitamini vb.), bebeğin alerjen besinlerle erken tanıştırılması, hipoalerjik mamalar, prebiyotik ve probiyotik kullanımı besin alerjilerini önlemek için tartışılan konular arasındadır. Bebekleri alerjen besinlerle dört-altı aylarda tanıştırmanın alerji riskini azaltabileceği ile ilgili bazı veriler mevcuttur. Ancak bu stratejilerin etkinliğinin, güvenilirliğinin ve farklı popülasyonlara uygunluğunun kanıtlanması için ülkemizde ve dünyada iyi tasarlanmış çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.