Uluslararası İnsan ve Sanat Araştırmaları Dergisi
Yazarlar: Mustafa CEMİLOĞLU, Erol OGUR
Konular:Beşeri Bilimler, Ortak Disiplinler
Anahtar Kelimeler:Okuma öğretimi,Okuma stratejileri,Bilişsel işlemler,Üst-biliş işlemleri
Özet: Eğitimbilim literatüründe kullanılagelen, kavramlardan birisi de son yıllarda sıklıkla vurgulanan üstbiliş kavramıdır. Eğitim psikolojinde üstbiliş (metacognition) kavramını 1970'li yılların sonlarına doğru ilk kez kullanan Flavell’dir. İngilizce “metacognition” kavramının karşılığı olarak ülkemizde “üstbiliş”, “bilişötesi”, “bilişüstü”, “metabiliş”, “yürütücü biliş”, ve “bilişsel farkındalık” gibi çeşitli terimler kullanılmaktadır. Üstbiliş, bireyin kendi bilişsel süreçleri hakkındaki bilgisi ve bu bilginin bilişsel süreçleri kontrol etmesi olarak tanımlanmaktadır. Bilişsel kuram, öğrenme sürecinde öğrenciyi edilgen değil, “kendi öğrenmesini kontrol edebilir ve yapılandırabilir” yaklaşımını kabul eder. Bu yaklaşım tarzı, dikkatleri bu süreçte öğrencinin içsel özelliklerine yoğunlaştırmıştır. Bu yoğunlaşmanın bir sonucu olarak, eğitimde son yıllarda “öğrenmeyi öğrenme”, “kendi kendine öğrenme” ve “etkili öğrenme” gibi kavramlar daha fazla önemsenir olmuştur. Bu süreçte de “kendi kendine öğrenme” özelliği/yeterliğini kazandırdığı inancıyla üstbiliş kavramı ön plana çıkmıştır. Üstbiliş kavramının öğrenme sürecinde bu denli ön plana çıkmasının sebebi, bu yetinin bireye kendi kendine öğrenme becerisi kazandırmada etkili olduğu şeklindeki varsayımdır. Ana dilimizi sağlam, düzgün ve etkili kullanma öğretimi demek olan Türkçe dersi “dinleme, konuşma, okuma ve yazma” olmak üzere dört temel dil becerisi etkinliklerine dayanır. Bunlar arasında yer alan “okuma eğitimi” nin ayrı bir önemi vardır. Bu önem dili kullanmanın ötesinde hemen her alanla ilgili bilgi edinmenin okumaya dayanmasından kaynaklanır. Onun ötesinde Türkçe dersinin temel amaçlarından birisi de öğrencilerde okuma alışkanlığı oluşturmaktır. Bu alışkanlık onlara sık sık okuma ödevleri vermekle ve sınıfı okuma işlemlerinin gerçekleştirildiği kütüphaneye dönüştürmekle mümkündür. Ancak okuma işlemlerinin verimli olması, uygulanan okuma etkinliklerinin bilimsel bir bakış açısı ile uygulanmasına bağlıdır. Bu bilimsel bakış açısı, okuma ile ilgili zihin işlemlerinin, yani bilişsel işlemlerin stratejik okuma stilleriyle gelişebileceğini öngörmektedir. Stratejik okuma işlemleri içerisinde yer alan değişik uygulama modelleri, öğrencilerin okuma işlemlerini etkin kullanmalarını sağlayacaktır. Ancak, okuma ile ilgili bilişsel zihin işlemlerinin kalıcı bir alışkanlığa dönüşmesi onların üst-biliş tarafından sürekli olarak kontrol altında tutulmasına da bağlıdır. Bu nedenle Türkçe dersi eğitim-öğretim çalışmalarından sonuç alabilmek için önce okuma metinleri üzerinde her türlü okuma stratejisi, defalarca uygulanmalı ve böylece ve öncelikle “okuma stratejileri bilgisi” oluşturulmalı, onun peşinden de, gerçekleştirilen işlemlerin öğrenciler tarafından bilinçli olarak fark edilmesini sağlamaya yönelik “üst-biliş” farkındalığı çalışmalarına geçilmelidir. Bu tür uygulamalar “bilişsel işlemler” le “üst-biliş işlemleri” nin birlikte çalışmasını sağlayacak ve sonunda öğrenenin okuma alışkanlığı edinmesine katkı sağlayacaktır.
Dergi editörleri editör girişini kullanarak sisteme giriş yapabilirler. Editör girişi için tıklayınız.