Fiscaoeconomia
Yazarlar: Ersan BOCUTOĞLU
Konular:Sosyal Bilimler, Disiplinler Arası
DOI:10.25295/fsecon.843039
Anahtar Kelimeler:Küresel finansal elit,Ana akım iktisat,Ana akım dışı iktisat,2008 Küresel Finansal Krizi
Özet: İktisadi düşüncedeki temel okullar genellikle anaakım (orthodox) iktisat ve anaakım dışı (heterodox) iktisat olarak iki başlık altında guruplandırılır. Anaakım iktisadın yöntemi, Newtoncu deterministik fiziğin izlediği yöntemin aynısıdır. Einstein’in relativite teorisi ile birlikte, anaakım iktisat ile fiziğin yöntemleri birbirinden koptu fakat anakım iktisat Newtoncu deterministik fiziğin yöntemini izlemeye devam etti. Anaakı iktisat ile fizik arasındaki bu zayıf bağlantı nedeniyle, anakaım iktisat kendisini iktisadi düşünce okulları arasında iktisadı temsil eden tek okul ıolarak görmektedir ve diğer okulları reddetmektedir. Thomas Piketty’nin adını koyduğu finansal elit yardımı ile, anaakım iktisat küreselleşme çağında ABD’de Wall Street’te ve Birleşik Krallıkta the City’de Kabul edilen tek okul haline gelmiştir. Ana akım iktisadın ilkeleri ile finansal elitin çıkarları arasında bir uyum olduğunu ifade etmek yanlış olmaz. Bu işbirliğiAnglo-Amerikan ekonomilerindeki farklı endüstilerde olduğu gibi, iktisat eğitimi endüstrisinde de oligopolleşmeye yol açmıştır. Anglo-Amerikan dünyasında iktisat eğitimi endüstrisi anaakım iktisadı tek doğru iktisat bilimi olarak teşvik eden finansal elitin kontrolu altındadır. Bu yaklaşım kaçınılmaz olarak 2008 Küresel Finansal Krizine kadar anaakım dışı iktisadı gözden düşürmüştür. Anaakım iktisadın krizi öngörememesi, anlayamaması ve açıklayamaması, kerameti kendinden menkul üstünlüğünün ortadan kalkmasına ve krizi daha iyi açıklayan Avusturyacı ve Post-Keynesci ana akım dışı iktisadın öne çıkmasına yol açtı. Bu makale küresel finansal elit, ana akım iktisat ve ana akım dışı iktisat arasındaki ilişkileri, 2008 Küresel Finansal Kriz bağlamında, analiz etmeyi amaç edinmektedir. Makale tasviri yöntem izlemektedir ve veriler basılı kaynaklardan ve internet ortamından elde edilmiştir. Sonuç olarak, makale iktisat eğitiminde çoğulculuğu önermekte ve küresel finansal elitin anaakım iktisat aracılığıyla iktisat eğitimi üzerindeki hegemonyasını reddetmektedir.