Journal of Medicine and Palliative Care
Yazarlar: ["Yunus YILMAZSOY"]
Konular:-
DOI:10.47582/jompac.1249143
Anahtar Kelimeler:Dialysis,Tunneled catheter,Arteriovenous fistula,Complications
Özet: Amaç: Tünelli diyaliz kateterleri genellikle primer diyaliz erişim yolu olarak değil kalıcı bir diyaliz erişim yoluna erişene kadar köprü tedavisi olarak uygulanmaktadır. Fakat ihtiyaç duyulması halinde uzun dönem kullanımının uygun olabileceği belirtilmiştir. Çalışmamızda geniş bir hasta grubunda tünelli diyaliz kateterlerin uzun dönem açık kalım oranlarını ve kateter ilişkili hastalıkların sıklığını ortaya koymayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: 2017-2022 yılları arasında merkezimize tünelli diyaliz kateteri takılması işlemi için başvuran hastaların kateter açık kalma süreleri retrospektif olarak incelendi. Hastaların kateter disfonksiyonu nedeniyle merkezimize tekrarlayan başvuruları arasındaki süre, disfonksiyonun nedeni ve açıklığı sağlamak için uygulanan prosedür not edildi. Kateterlerin açıklık oranlarını hesaplamak için Kaplan Meier sağkalım analizi kullanıldı. Bulgular: Merkezimize tünelli diyaliz kateteri takılması veya işlev bozukluğu nedeniyle başvuran 464 hastaya 1010 işlem yapıldı. Kısa süreli takip veya veri eksikliği nedeniyle 309 hasta çalışma dışı bırakıldı. Geri kalan155 hasta, 211 kateter bölgesi çalışmaya dahil edildi ve 467 girişimsel işlem verileri analiz edildi. Tünelli diyaliz kateterlerinin ortalama primer açık kalma süresi 10,50 ± 10,25 ay, sekonder açık kalma süresi ise 18,00 ± 13,77 ay idi. Tüm tünelli diyaliz kateterlerinin 6, 12 ve 24 aylık açık kalım oranları sırasıyla %91,1, %83,9 ve %77,9 olarak tespit edildi. Sonuç: Arteriyovenöz yol için ilk tercih olmaması gereken kalıcı diyaliz kateterleri, eşlik eden komorbiditelere sahip olmakla birlikte, diğer giriş yollarının uygun olmadığı durumlarda kullanılabilecek açıklık oranları tatmin edici olan bir yöntemdir.