Journal of Medicine and Palliative Care
Yazarlar: Murat YENİÇERİ, Başak ÇAKIR GÜNEY, İ̇̇rfan KÜÇÜK, Muammer KARA, Yusuf YAZGAN, Mustafa KAPLAN
Konular:Sağlık Bilimleri ve Hizmetleri
DOI:10.47582/jompac.765810
Anahtar Kelimeler:Ülseratif kolit,Hastalık aktivitesi,Nötrofillerin lenfosit ve plateletlere oranı,Nötrofil-lenfosit oranı
Özet: Amaç: Ülseratif kolitte (ÜK) hastalık aktivitesinin değerlendirilmesi ve tedavinin şekillendirilmesi için birçok klinik aktivite indeksi ve non invaziv belirteç araştırılmış fakat hiçbiri inflamatuvar aktivitenin saptanmasında histopatolojik ve endoskopik incelemeler kadar kesin bulgu vermemiştir. Basit ve kolayca elde edilebilen nötrofillerin lenfosit ve plateletlere (N/LP) oranının ÜK’deki klinik hastalık aktivitesi ve hastalığın endoskopik şiddeti arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Baron skoru ve Klinik Kolit Aktivite İndeksi (CCAİ) bulgularına göre 32 si aktif, 37 si remisyonda toplam 69 ÜK hastası ve 36 sağlıklı katılımcı çalışmaya dahil edildi. Mutlak nötrofil sayısı, NLR, N/LP, MPV, C-reaktif protein ve Eritrosit sedimantasyon hızı ölçüldü ve kaydedildi. Sonuçlar: Aktif ÜK grubunda ve aktif olmayan ÜK grubunda kontrol grubuna kıyasla önemli derecede nötrofil/lenfosit oranında (NLR) yükselme gözlendi (sırasıyla 2,98±1,69, 2,56±1,2, 1,59±0,43; p<0,0001). Fakat aktif ÜK grubu ile remisyon grubu arasında fark olmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı değildi (p<0,284). Aktif ÜK grubunda ve aktif olmayan ÜK grubunda kontrol grubuna kıyasla önemli derecede N/LP yükselmesi gözlendi (sırasıyla 0,96±0,4, 0,9±0,4, 0,7±0,2; p<00001). Fakat aktif ÜK grubu ile remisyon grubu arasında fark olmasına rağmen istatistiksel olarak anlımlı değildi (p=0,588). Sedim ve CRP’nin hastalık aktivitesini ayırt etmek için anlamlı bağımsız belirteçler olduğu bulundu (sırasıyla p<0,05, p<0,05). Tartışma: NLR’ler ve N/LP’ler, kontrol grubuna kıyasla ülseratif kolit hastalarında anlamlı farklılık göstermiştir. Fakat bu parametreler ülseratif kolit hastalarının aktivasyon-remisyon farkını saptamada bir biyobelirteçleri olarak kullanılamayacağı değerlendirilmiştir.