Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi
Yazarlar: Hulusi EREN
Konular:Edebi İncelemeler
DOI:10.34083/akaded.646612
Anahtar Kelimeler:Halk İnanışı,Halk Hekimliği,Firdevsî-i Rûmî,Süleymân-nâme-i Kebîr
Özet: XV. asrın sonu ile XVI. asrın başlarında yaşamış olan Firdevsî (Firdevsî-i Rûmî, Uzun Firdevsî, Firdevsî-i Tavil, Türk Firdevsî), Fatih Sultan Mehmet, II. Bâyezid ve Yavuz Sultan Selim dönemlerine tanıklık etmiş önemli bir isimdir. Manzum ve mensur olarak kaleme alınmış birçok eseri varsa da kaynaklar ondan bahsederken daha ziyade mensur eserlerine vurgu yapar. Şairlik yönü yetersiz olmasına karşın onu devrinin sanatkârları arasında öne çıkaran en önemli husus, eserlerinin dil yönünden zengin olmasıdır. Eserlerinde bilinçli olarak Türkçe kelimeleri fazla kullanmıştır. Bu durum onun eserlerinde anlatımda akıcılığı da beraberinde getirmiştir. Firdevsî, Doğu ve Yunan mitolojisi, peygamber kıssaları, tarih, tasavvuf, geometri gibi alanların yanı sıra Tevrât, İncil, Zebûr, Kur’ân-ı Kerîm, hadis ve İsrailiyat kaynaklarından derlediği geniş bilgi yelpazesini eserlerinde ayrıntılı bir şekilde kullanmıştır. Süleymân-nâme-i Kebîr, onun yaklaşık elli senesini ayırarak yazdığı en önemli eseri kabul edilmektedir. 81 ciltten müteşekkil olan eser muhteva yönüyle oldukça zengindir. Hz. Süleyman etrafında şekillenmiş kıssa ve rivayetlerle diğer peygamber kıssaları, doğu mitolojisi, felsefe, tarih, astronomi, hendeseden savaş taktikleri ve hekimliğe kadar birçok bilgiyi içinde barındırması Süleymân-nâme’ye ansiklopedik bir mahiyet kazandırmıştır. Bu çalışmada, Firdevsî-i Rûmî’nin Süleymân-nâme-i Kebîr adlı eserinin 34. ve 35. ciltlerinde tespit edilen halk inanışı ve halk hekimliğine dair bilgiler incelenecektir.