Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi
Yazarlar: Büşra UZUNOĞLU
Konular:Edebi İncelemeler
DOI:10.34083/akaded.541822
Anahtar Kelimeler:Ölüm,Ağıt,Yas,Karaşar,Alevilik,Bektaşilik
Özet: Türk toplumunda yas tutma ve ağıt yakma geleneği çok eski bir geçmişe sahiptir. Ölüm karşısında çaresizlik, kadere duyulan öfke, kişinin sevdiğini kaybetmesinde hissettiği üzüntü ve ızdırap ağıt söylemenin temelini oluşturur. Ağıt sadece ölüm karşısında değil evlenme, kına, bir eşyanın kaybolması gibi durumlarda da söylenmektedir. Lakin ölüm karşısında yakılan ağıtlardaki lirizm daha fazladır. Bu düşünceden hareketle Ankara-Karaşar bölgesinde ölüm üzerine yakılan ağıtlar derlenmiştir. Ölüm hakkındaki ağıtlardan yola çıkarak Karaşar Alevi ve Bektaşilerinde ağıtların rolü ve işlevi tespit edilmeye çalışılmış, derlendiği bağlama göre ağıtlar iki gruba ayrılıp incelenmiştir.