Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi
Yazarlar: Fazile EREN KAYA
Konular:Edebi İncelemeler
DOI:10.34083/akaded.647857
Anahtar Kelimeler:Hurşîd ü Hâver,Mihr ü Mâh,Mesnevi,Tercüme,Te'lif
Özet: Türk edebiyatında 14. yüzyılda başlayan çift kahramanlı aşk mesnevileri yazma geleneği 15. yüzyılda gelişerek devam etmiştir. Yusuf u Züleyha, Leyla vü Mecnun, Hüsrev ü Şirin, Cemşîd ü Hurşîd gibi, eserler farklı şairlerin kalemleriyle tekrar tekrar yazılmıştır. Aynı tarz eserlerin yazılmasından kaynaklanan yenilik arayışına İran edebiyatında yazılan Mihr ü Müşteri ve Mihr ü Mâh’lar çözüm olmuştur. 15. yüzyılda başlayan güneşli aylı mesnevi yazma geleneği 16. yüzyılda da devam etmiştir. 16. yüzyıl şairlerinden Hamîdî’nin yüzyılın son çeyreğinde yazdığı Hurşîd ü Hâver mesnevisi, kahramanlarının isimlerini gök cisimlerinden alması yönünden dikkat çekici bir eserdir. Şair de eserinin sebeb-i te’lifinde kahramanlarının mihr ve mah olduğunu söyler. Ancak Hurşîd ü Hâver Türk edebiyatındaki Mihr ü Mâhlarla karşılaştırıldığında birkaç motif dışında ortaklık bulunamamıştır. Yalnızca İran edebiyatından Cemâlî-i Dehlevî’nin Mihr ü Mâh mesnevisiyle aralarında kimi ortaklıklar tespit edilmiştir. Eserin kaynağına dair yaptığımız araştırmalarda 14. yüzyıl şairlerinden Şeyhoğlu Mustafa’nın Hurşîd ü Ferahşâd adlı mesnevisiyle benzerlikler taşıdığı görülmüştür. Bu makalede Hurşîd ü Hâver’in Mihr ü Mâh ve Hurşîd ü Ferahşâd ile ortak olan yönleri üzerinde durulacak, klasik Türk edebiyatında bir mesnevinin tercüme olmasının ya da farklı mesnevilerden etkilenerek yazılmasının, ortaya çıkan eserin te’lif/ orijinal olmasına etkisi tartışılacaktır.