Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi
Yazarlar: İsmail Hakkı AKSOYAK
Konular:Edebi İncelemeler
DOI:10.34083/akaded.650086
Anahtar Kelimeler:: Hutbe,Kılıç,Minber,Klasik Türk edebiyatı
Özet: Hutbe,temel manada, bir topluluğa hitaben nasihat amaçlı söylenen sözler anlamına gelmektedir. Hutbenin tarihsel kökenleri Cahiliye dönemine kadar uzanmaktadır. İslâmiyet’le birlikte cuma ve bayram namazlarının bir parçası/bölümü olarak dinî bir hüviyet kazanmıştır. Günümüzde daha çok bu anlamıyla bir ibadet terimi olarak kullanılmaktadır. Uygulandığı toplumların gündelik yaşantısında önemli bir yere sahip olan hutbe, başlangıcından itibaren bir takım temel kurallara bağlıdır. Müslüman toplumlardaki hutbe iradının kuralları Hz. Peygamber’in uygu-lamaları çerçevesinde gelişmiştir. Hz. Peygamber’in ağaç gibi yüksek bir yere çıkarak hutbe vermesi, İslam mimarisi içerisinde camilerde/mescitlerde bu amaca yönelik minberlerin tasarlanmasının önünü açmıştır. Yine Hz. Peygamber’in hutbe okurken elinde asa ve yay gibi bir nesne bulundurduğu rivayeti, Müslüman toplumlarında -özellikle fethedilen yerlerde güç göstergesi olarak- hatiplerin hutbeyi kılıç ile okuması geleneğinin oluşmasına neden olmuştur. Hatibin yüksek bir yere çıkarak, herhangi bir nesneye yaslanarak hutbe vermesi ve özellikle de hatibin kılıç ile minbere çıktığı manzara klasik Türk şiirinde de kendisine yer bulmuştur. Bu çalışmada kılıç ile minbere çıkan hatip hayalinin yansıdığı beyitlere bakmak esas amaç olmakla birlikte hatibin ağaç gibi yüksek bir yere çıkması, bir binek hayvanı üzerine çıkması veya bir nesneye dayanması gibi benzetme dünyası içinde çeşitli beyitlere konu olmuş ilginç örneklere de yer verilmiştir.