Experimental and Applied Medical Science
Yazarlar: Ali AKIN, Emin KAYMAK, Derya KARABULUT, Züleyha DOĞANYİĞİT, Tayfun CEYLAN, Ayşe TOLUK, Saim ÖZDAMAR
Konular:Tıp
Anahtar Kelimeler:Doksorubisin,Hepatotoksisite,Enflamasyon,Karaciğer hasarı
Özet: Doksorubisin (DOX) göğüs kanseri ve hepatosellüler karsinomların yanı sıra sarkoma ve akut lenfoblastik lösemi gibi birçok kanser türünün tedavisinde de antineoplastik ajan olarak yaygın şekilde kullanılan bir antrasiklin antibiyotiktir. Ancak kronik veya yüksek dozlarda uygulandığında hepatotoksisiteye neden olabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, doksorubisinin sıçan karaciğer dokularındaki doz bağımlı etkisinin belirlenmesidir. Bu amaçla, 30 adet Wistar albino ırkı sıçan 3 gruba ayrıldı: Grup I: Kontrol grubu, Grup II: Kümülatif dozda (2 mg/kg, haftada iki defa, toplam 20 mg/kg, i.p.) doksorubisin uygulanan Kronik DOX grubu, Grup III: Deneyin 20. günü tek doz (15 mg/kg, i.p.) doksorubisin uygulanan Akut DOX grubu. 30. günün sonunda, deney hayvanları sakrifiye edildi ve histopatolojik ve immünohistokimyasal analizler için karaciğer dokuları alındı. Karaciğer dokularından elde edilen kesitler hematoksilen-eozin ile boyandı ve dokulardaki TNF- ve IL-6 ekspresyonları immünohistokimyasal boyamalar ile belirlendi. Hem kronik hem de akut doksorubisin uygulamaları karaciğer dokularında ciddi bir hasara neden oldu. Bununla birlikte, akut tek doz doksorubisin uygulanan gruptaki karaciğer hasarının kümülatif dozda doksorubisin uygulanan gruptakinden daha fazla olduğu gözlendi. TNF- ve IL-6 ekspresyonlarının hem Kronik DOX grubunda hem de Akut DOX grubunda Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında anlamlı bir şekilde arttığı belirlendi. Ancak, Akut DOX grubundaki TNF- immunoreaktivitesinin Kronik DOX grubuna göre anlamlı bir şekilde arttığı görüldü. Bu sonuçlar, akut tek doz olarak uygulanan doksorubisinin sıçan karaciğer dokularında kümülatif dozlara göre daha ciddi bir karaciğer hasarı ve inflamatuvar yanıt meydana getirdiğini göstermektedir. Sonuç olarak, doksorubisinin akut uygulamalarının koruyucu anti-inflamatuvar ajanlarla kombinasyon halinde kullanımına ilişkin çalışmaların artırılması tavsiye edilebilir.