Temel Eğitim

Temel Eğitim

İnsan Anatomisinde Altın Oranlama ve Sanat Eserlerindeki Karşılaştırmalı Analizi

Yazarlar: Filiz SECKIN, Muberra BULBUL

Cilt 2 , Sayı 4 , 2020 , Sayfalar 6 - 20

Konular:-

Anahtar Kelimeler:İnsan anatomisi,Altın Oran,Anatomik morfometri

Özet: Altın Oran bir çok farklı alanda olduğu gibi plastik sanatlarda da geçmişten günümüze kullanılmıştır. İtalyan matematikçi Fibonacci’nin keşfettiği ve kendi adıyla anılan Fibonacci dizisi kendinden önceki sayıların toplamının sonraki sayıyı vermesi esasına dayanmaktadır..1,1,2,3,5,8,13,21,34,55,89…bu dizi sonsuza uzanırken sayıların birbirlerine bölümünde ise 1,618 oranı (Altın Oran) elde edilmektedir. Doğada birçok bitkinin yaprak diziliminde bu oranlamaya rastlanmaktadır. Bu oran  ‘’İdeal Oran’’ olarak benimsenmiş olup, insan vücudu anatomisinden, iç organların dizilişine kadar evrendeki her şeye yansıyarak kendini göstermektedir. Doğadaki canlıları incelediğimizde Helianthus Annuus’un (Ay çiçeği) merkezinden dışarıya doğru sağdan sola ve soldan sağa doğru taneler sayıldığında çıkan sayılar Fibonacci Dizisinin ardışık terimlerini oluşturduğu görülmektedir. Yine aynı şekilde Matricaria Chamomilla’da (Papatya Çiçeği) ayçiçeği dizilişinde Fibonacci Dizisi mevcuttur. Pinaceae (çamgiller) familyasındaki Çam kozalağındaki taneler kozalağın altındaki sabit bir noktadan kozalağın tepesindeki başka bir sabit noktaya doğru spiraller (Altın Spiraller) oluşturarak çıkmaktadırlar. Bu taneler soldan sağa ve sağdan sola sayıldığında çıkan sayıların, Fibonacci Dizisi'nin ardışık terimleri olduğu görülmektedir. Sadece canlılar dünyasında değil sanatta da kendine yer bulan Altın Oran Mimar Sinan'ın önemli eserlerinden olan Süleymaniye ve Selimiye Camileri'nin minarelerinde Altın Oran –Fibonacci Dizisinin mevcut olduğu görülmektedir. Altın Oran her yerde olduğu gibi insan vücudunda da bulunmaktadır. Anatomik olarak insan vücudu incelendiğinde vücut ekstremitelerindeki her bir parçanın  birbirlerine  oranlanması sonucunda yine ‘’Altın Oran’’ elde edilmektedir. Anatomik olarak yapılan morfometrik ölçümlerde alt ve üst ekstremitelerde ve özellikle bu ekstremiteleri oluşturan kemik ve eklem bölgelerinin  birbirlerine oranlandığında, insan yüzündeki belirli anatomik bölgelerin kendi aralarındaki oranlanmalarında, insan kulağındaki belirlenen anatomik bölgelerin birbirlerine oranlanmasına kadar  her yerde altın orana rastlamak mümkündür. Kısacası İnsan bedeninin anatomik özelliklerinin belirlenmesi, her bir parçanın birbirine oranlanması sonucunda Altın Oran ortaya çıkmaktadır. Bu çalışma insan vücudu üzerinde belirlenen ortak anatomik noktalar üzerinden ölçümler yapılarak oluşturulmuştur. Bu anlamda yapılan çalışmada morfometrik ölçümler İnsan vücudundaki alt ekstremite kemikleri ve eklemler arası ile üst ekstremite bölgesinde 1. Omuz 2. Kol 3. Önkol 4. El bileği 5. El ve El bölgesi kemikleri olan Falankslar, Sesamoidler, Metakarpaller, Karpallerarasındaki oranlama olarak yapılmıştır. İnsanlık tarihinden beri tıp bilimindeki gelişmeler sanatsal anatomiye farklı bakış açısı getirmiştir. Uzay araştırmaları ve matematiğin üçüncü boyut anlayışı, yapılan ölçümler ile insan bedeninin boşluktaki yeri ve şekli araştırıldı. Rönesans ile birlikte sanatçılar da insan bedeniyle zihinsel ve fiziksel yorumlamalarda bulundular. Bilim ve doğanın vazgeçilmez kuralları sanatın felsefesi haline gelmiştir. Vesalius gibi otopsi çalışmalarından elde edilen insan anatomisi ölçümleri resim sanatına, heykele, mimariye ve endüstriye yansımıştır. Anatomi bilimiyle birlikte Rönesans öncesi yapılan kaskatı bedenler kasların yapısı ve vücut parçalarının altın oran ölçümleri sayesinde gerçekçi anatomik çalışmalar haline gelmiştir. Michelangelo’ın “İnsanın Yaratılışı” adlı freskinde tüm insan bedeni anatomisinde yaptığı doğru oranlama ile ideal insan ölçülerini sanata kazandırmıştır. Leonardo, Raphael, Giorgione gibi birçok sanatçı insanoğlunun gençlik, yaşlılık, kadın, erkek, çocuk figürlerini İlahi Oranlama ile betimlemiştir. İnsan soyunun tarihteki geçirmiş olduğu evreler yaşama bir iz bırakmak isteyen usta ellerden çıkan heykeller, kabartmalar ve resimlemelerle açığa çıkmaktadır. Avusturya’da bulunan Willwndorf Venüs heykeli taş devri insanının fiziksel özelliklerini bize göstermektedir. İnsan figürleri İ.Ö. 20.000 ila 10.000 yılları arasında boyutsuz, düz yapıda, kısa, tıknaz olduğu ipuçlarını vermektedir. Grek ve Roma uygarlıklarında idealize edilen insan anatomik yapısı göze çarpmaktadır. İ.Ö. 900-İ.S. 450 yılları arasında taştan, mermerden yapılmış hanedan üyeleri tanrılaştırılmış bedenleri kusursuz göstermektedir. Antik Yunan ve Roma heykelleri evrensel kadın ve erkek anatomisini matematiksel oranları ve ideal ölçülere uygun olarak şekillendirmektedir. Mısır insanının perspektif açıdan rakursi görünümü iki boyuta indirgenerek fiziksel özelliğinden çok kutsanmış ruhsal formlara dönüşmektedir.Araştırma metninde elde edilen bu veriler, geçmişten günümüze ulaşmış olan güzel sanatlar alanında farklı eserler vermiş olan sanatçıların eserlerinin birbirleriyle morfometrik olarak karşılaştırılmalarının yapılması ve anatomik yapılardaki değişimin görsel sanatlar alanındaki yansımaları karşılaştırmalı olarak analiz edilmesi ve yorumlanmasıyla oluşturulmuştur. Bu alanda yapılmış olan araştırmalarda benzer bir konuya rastlanılmamış olup konu alanında kaynak teşkil edeceği kanısına varılmaktadır.


ATIFLAR
Atıf Yapan Eserler
Henüz Atıf Yapılmamıştır

KAYNAK GÖSTER
BibTex
KOPYALA
@article{2020, title={İnsan Anatomisinde Altın Oranlama ve Sanat Eserlerindeki Karşılaştırmalı Analizi}, volume={2}, number={6–20}, publisher={Temel Eğitim}, author={Filiz SECKIN,Muberra BULBUL}, year={2020} }
APA
KOPYALA
Filiz SECKIN,Muberra BULBUL. (2020). İnsan Anatomisinde Altın Oranlama ve Sanat Eserlerindeki Karşılaştırmalı Analizi (Vol. 2). Vol. 2. Temel Eğitim.
MLA
KOPYALA
Filiz SECKIN,Muberra BULBUL. İnsan Anatomisinde Altın Oranlama ve Sanat Eserlerindeki Karşılaştırmalı Analizi. no. 6–20, Temel Eğitim, 2020.