ESTÜDAM Halk Sağlığı Dergisi
Yazarlar: Süleyman Erhan DEVECİ, Osman KURT, Tuğçe DARTILMAK, Ayşe Ferdane OĞUZÖNCÜL
Konular:Tıp
DOI:10.35232/estudamhsd.558174
Anahtar Kelimeler:Entegre Toplum Sağlığı Merkezi,Acil poliklinik,Başvuru
Özet: Bu çalışmada Elazığ-Sivrice Entegre Toplum Sağlığı Merkezi (TSM) acil polikliniğine başvuran hastaların ve hastalıklarının özelliklerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Retrospektif kayıtlara dayalı tanımlayıcı tipte olan bu araştırmada; TSM acil polikliniğine başvuran hastaların özellikleri acil poliklinik kayıt defterinden alınmıştır. 2017-2018 yıllarında toplam başvuru sayısı 19,698’dir. Herhangi bir şekilde kaydında eksiklik olan 958 hasta (%4.86) değerlendirilmeye alınmayarak, 18,740 hasta araştırmaya dahil edilmiştir. İstatistiksel analizde değişkenlerin özelliklerine göre yüzde, ortalama ve ki-kare testleri kullanılmıştır. Başvuruların %49.5’i 2017 yılında yapılmış, günlük başvuru sayısı ortalama 27 hasta, başvuranların %48.3’ü kadındır. Hastaların yaş ortalaması 37.50±22.43’tür. Başvuran hastaların %3.2’si başka bir kuruma sevk edilmiştir. Hastaların yapılan tedavisinde %74.0’ına acilde müdahale edilmiş, %12.3’üne reçete verilerek tedavisi düzenlenmiş, %6.3’üne hem müdahale edilip hem de reçete verilmiş, %7.4’ü ise sadece önerilerle gönderilmiş, yine tüm başvuruların %6.0’ına küçük cerrahi müdahale yapılmıştır. En fazla başvurunun yaz aylarında (%36.7) yapıldığı, hafta sonları (yıllık ortalama hasta sayısı: 3678) hafta içi (yıllık ortalama hasta sayısı: 2277) günlere göre daha fazla hasta olduğu görülmektedir. Başvuruda saptanan ilk iki hastalığın sırasıyla üst solunum yolu enfeksiyonları (ÜSYE) (%19.1), miyalji (%14.6) olduğu saptanmıştır. Yaş arttıkça tansiyon problemi, yine 65 yaş ve üzeri hariç miyalji görülme sıklığının arttığı, ÜSYE ve Akut Gastroenterit (AGE) sıklığının ise azaldığı görülmüştür (p=0.001). Kadınlarda tansiyon problemi görülme sıklığı (%11.7), erkeklere göre (%5.7) daha yüksektir (p=0.001). Araştırma kapsamına alınan entegre TSM acil polikliniğinin yoğun olarak kullanıldığı, tanıların çoğunluğunun birinci basamakta beklenen tanılar olduğu, hastaların sorunlarının çoğunun acilde müdahaleyle çözülebildiği ve sevk oranlarının düşük olduğu saptanmıştır.