Uşak Üniversitesi Eğitim Araştırmaları Dergisi
Yazarlar: Fatma Çetinkaya, İbrahim Bulduk, Damla İşci, Abdullah Demir
Konular:Sosyal
DOI:10.29065/usakead.290371
Anahtar Kelimeler:İşitme Kaybı,Gürültü
Özet: Gürültü, insan sağlığını ve bugün yaşadığımız çevrenin kalitesini olumsuz etkileyen önemli faktörlerden biridir. Gürültü, istenmeyen, rahatsız edici sesler olarak tanımlanabilir. Okul öncesi öğretmenleri, özellikle fiziksel risk faktörleri olan gürültüye maruz kalmaktadırlar. Gürültüye maruz kalma nedeniyle eğitimcinin ilerleyen yaşlarında işitme kaybı gözlenir. Bu çalışmada Uşak ilinde okul öncesi eğitim veren 10 kurumda gürültünün ölçülmesi ve öğretmenlerin gürültüye maruziyetleri değerlendirilmiştir. Ölçümler dersliklerde, oyun alanlarında ve yemekhanede yapılmıştır. Hem kişisel gürültü maruziyeti hemde ortam gürültü şiddeti dozimetre ile ölçülmüştür. Kişisel dozimetre ile yapılan ölçümlerde öğretmenler dersliklerde ortalama 87.45 dB, oyun alanında ortalama 89.28 dB ve yemekhanede ortalama 84.15 dB gürültüye maruz kalmaktadır. Ortam dozimetresi ile yapılan ölçümlerde öğretmenlerin dersliklerde ortalama 82.18 dB, oyun alanlarında ortalama 86.85 dB, yemekhanede ortalama 81.18 dB gürültüye maruz kaldıkları görülmüştür. Kişisel koruyucu donanım kullanımı ile ilgili İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliklerine göre, işverenler, iş yerlerinde 80 dB gürültülü ortamda kulak koruyucuları bulundurmak zorunda ve çalışanlar iş yerlerinde 85 dB gürültülü ortamda kulak koruyucuları takmak zorundadırlar. Eğitim kurumlarında kulak koruyucularının kullanılması uygun olmadığı düşünülürse, öğretmenlerin gürültüye maruz kalmasını azaltmak için tedbirler alınmalıdır. Bu makalede öğretmenlerin gürültüye maruziyetlerinin azaltılmasına ilişkin bazı öneriler sunulurken, işitme koruma programına duyulan ihtiyaç da vurgulanmıştır.