Mühendislik ve Yer Bilimleri Dergisi
Yazarlar: Sercan TEKEOĞLLU, Ender BAŞARI
Konular:Mühendislik, Ortak Disiplinler
Anahtar Kelimeler:Deprem,Geoteknik,Büyük yatay ivme değeri,Azalım ilişkileri,Maksimum likelihood metodu,Küçük kareler metodu
Özet: Başta barınma olmak üzere birçok farklı amaç için insanlar yapılar inşaa etmiştir. Yapılar birçok dış kuvvetlere maruz kalmakta ve bu kuvvetlere dayanım göstermek durumundadırlar. Yapılara etkiyenönemli dış kuvvetlerden biride depremdir. Dolayısı ile bir yapı tasarlanırken deprem kuvvetlerinin mutlaka göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Yapıya etkiyecek muhtemelbüyük yatay ivme değerleri ne kadar doğru ve güvenilir tahmin edilebilirse ekonomik kaynaklarda o derece faydalı kullanılabilir. Öte yandan depremlerden dolayı yapıya etkiyecek maksimum yatay ivmelerin doğru bir şekilde belirlenememesi ve güvenilir olmaması diğer bir değiş ile belirsizliklerin fazla olması durumunda, yapıların imalatı için ya daha fazla ekonomik kaynağın ayrılması gerekecek ya da hedeflenen standart ve dayanımda yapılar imal edilemeyecektir. Depremden kaynaklı muhtemel maksimum yatay ivme kuvvetlerinin tahmin edilmesi geçmiş yıllarda gözlenen deprem verilerinin istatistiksel olarak değerlendirilmesi ile yapılmaktadır. İstatistiksel olarak kurulan bir ilişkide hesap ve tahminlerin doğruluğu hesaba katılan verilerin miktarı ve saha uyumluluğu ile yüksek derecede ilişkilidir. Bir bölgede oluşacak maksimum ivmelerin tahmini ivme azalım ilişkileri ile yapılmaktadır. Zaman içinde yeni depremler ile birlikte deprem verileri arttıkça ve değiştikçe ivme azalım ilişkilerinin de belirli periyotlar ile yeni deprem verileri de göz önüne alınarak güncellenmesi gerekmektedir. Ayrıca azalım ilişkileri kurulurken tektonizma özellikleri, yerel zemin özellikleri, mesafe özellikleri, magnitüd özellikleri vs. açısından sahayı temsil eden uyumlu verilerin bir arada kullanılması da kurulan ilişkilerin doğruluğunu arttırmaktadır. Belirli bir saha için ivme azalım ilişkilerinin oluşturulmasında, deprem verilerinin mümkün olduğu kadar çok söz konusu sahaya ait olması istenir. Bu çalışmada Türkiye’de meydana gelmiş deprem verileri kullanılarak farklı sismik bölgeleri için ivme azalım ilişkileri kurulmuştur. İvme azalım ilişkilerinin oluşturulmasında maksimum likelihood veküçük kareler metotları kullanılmıştır. Her iki metot ile kurulan ilişkiler yakın sonuçlar vermek ile beraber bazı farklılıklarda içermektedir. Bu tez çalışmasında her iki metot ile elde edilen azalım ilişkileri karşılaştırmalı olarak verilmiştir.