İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Çalışmaları Dergisi
Yazarlar: Burcu Kaya Erdem, Özge Baydaş Sayılgan
Konular:Sosyal
Anahtar Kelimeler:Avatar,Ataerkil,Anaerkil,Patriyarkal kültür,Kadın
Özet: Tarih boyunca, insanın toplumsal gelişimi incelendiğinde, belki deçarpıcı gerçek, toplumların da, aynı insanın kendi biyolojik varlığında olduğu gibi, cinsiyetleri olduğu gerçeğidir. Ve bugün yaşadığımız çağın üretim araç, biçim ve ilişkileri bağlamında modern insanın ait olduğu toplumsal yapı ise, ataerkil toplum yapısının ileri bir modeli olarak durmaktadır. Ataerkil toplumunönemli özelliklerinden biri de doğanın, kutsallığını çoktan kaybetmiş ve artı değer uğruna geri dönüşümsüz sömürülebilecek bir kaynak haline gelmiş olmasıdır. 2010 yılında beyaz perdede yerini alan Avatar filminde de, kapitalist, yayılmacı ataerkil toplum sistemi ile doğanın kucağında, doğa ana ile kurdukları ilişkiler ile düzenlenmiş anaerkil toplum yapısındaki bir klan arasındaki savaş konu edilmiştir. İlgili filmde, anaerkil toplumun ataerkil saldırıya yanıt verme yolu ve biçimi; kapitalist toplumun yayılmacı ve saldırgan doğasıyla uyumlu biçimde, “eski ve sakat bir Amerikan askeri”nin onları örgütlemesi, silahlandırması ve onlara liderlik etmesi ile; çözümün ataerkil yöntem ve biçimlerle sağlandığı bir yapı ortaya konulmuştur. Bu bağlamda, ilgili film üzerinden ataerkil ve anaerkil toplumun tarihsel savaşını sorunsallaştıran çalışmamızın amacı; doğalarını ve yaşamlarını korumak için direnmek zorunda olan anaerkil toplum ve onları ehlileştirmek isteyen, ataerkil- kapitalist toplumun direnç biçimlerini açımlayarak; yaşadığımız çağın üretim araç, biçim ve ilişkilerinin ait olduğu ataerkil toplum yapısını sorgulamak ve sinema gibi medyaların, ilgili yapıdaki rolünü ortaya koymaktır.