Türkiye Adalet Akademisi Dergisi
Yazarlar: Ömer Adil ATASOY, Eda KURT
Konular:Hukuk
Anahtar Kelimeler:Tekậfül/Katılım Sigortacılığı,Karşılıklı Sigorta,Karşılıksız Çek,Çek Karşılığının Güvenceye Alınması
Özet: Sigorta kurumunun temelinde insanın kendini güvende hissetme eğiliminde olma ihtiyacı yatmaktadır. Güvende hissetme eğilimi özellikle ticaretin gelişmesiyle birlikte ekonomik değerleri de kapsayacak şekilde çeşitlenmiş ve tarih içerisinde farklı isim ve uygulamalar ile kendini göstermiştir. Sigorta ile, henüz gerçekleşmemiş ama gerçekleşmesi muhtemel bir tehlikenin yaratacağı zarar, bir sözleşme ilişkisine konu edilmekte ve teminat altına alınan risk üzerinden kazanç ve güvence sağlanmaktadır. İslam dinine mensup kişilerce, belirsizlik unsuru taşıyan sözleşmelerin ve “risksiz kazanç yasağı” ile de faizin hoş görülmemesi, sigorta uygulamalarının bazı manevi, kültürel sebeplerle benimsenmemesi sorununu gündeme getirmiştir1. Bu noktada tekậfül (karşılıklı kefalet) ve bunun Türkiye’deki görünümü olan “Katılım Sigortası” yoluyla, katılım ve karşılıklılık esasına dayalı olarak sigorta güvencesinden yararlanmak isteyen kişiler bakımından tercih edilebilir bir uygulama haline gelmiştir. Çalışmamızda öncelikle, “Katılım Sigortacılığı” genel olarak ele alınarak geleneksel sigorta sisteminden farkları ve bir karşılıklı sigorta türü olma özelliği üzerinde durulacaktır. Gerek dünya gerekse Türkiye’deki tarihi gelişimi ile sigorta pazarındaki pazar payları incelenecektir. Ardından sosyal ve ekonomik yardımlaşma, dayanışma, ticari risk ve kazancın paylaşımı temeline dayanan katılım sigortacılığının, karşılıklılık ve risk paylaşımı niteliği ile Türk ticaret hayatındaki en güncel ve önemli sorunlardan biri olan, karşılıksız çek düzenlemekten doğan ticari risklerin önlenmesinde etkin bir rol alabilir mi sorusu yanıtlanmaya çalışılacaktır.