ARTS: Artuklu Sanat ve Beşeri Bilimler Dergisi
Yazarlar: Emrah DOĞAN
Konular:Sanat
Anahtar Kelimeler:Toplumsal cinsiyet,Melodram,Türk sineması
Özet: Herhangi bir toplumdaki sosyal ilişkiler, insan bedeninin cinsiyet kimliğini şekillendirir. Ve bu toplumdaki bedenler arasındaki cinsiyet kimliği farkları toplumsal ilişkiler tarafından adlandırılmaktadır. Patriarkal toplumda da kadının toplumsal cinsiyet kimliği inşası erilin tahakkümü çerçevesinde belirlenmektedir. Diğer bir ifadeyle erilin hâkim olduğu habitusun kuralları kadının toplumdaki cinsiyet rolünün sınırlarını çizer. Eril iktidar sahip olduğu ideolojik aygıtlar ile de kadının toplumdaki cinsiyet rolünü pekiştirmektedir. Sinema bir sanat olmakla birlikte önemli bir ideolojik aygıttır. Bu ideolojik aygıt filmler aracılığı ile erilin habitus kurallarını benimsetmeye çalışır. Bizler ise filmleri çözümleyerek eril tahakkümün kadının toplumsal cinsiyet kimliğini nasıl inşa ettiğini irdeleyebiliriz. Türk sinemasında da hem toplumcu gerçekçi filmlerde, hem de popüler melodram filmlerde kadının toplumsal cinsiyetinin nasıl konumlandığını inceleyebiliriz. Bu çalışmanın temel amacı ise 1960’lı yıllarda melodram ağırlıklı filmlerde kadının cinsiyetinin nasıl inşa edildiğini çözümlemektir. 1960’lı Türk sinemasında rastgele seçile iki örnek ile inceleme yapılmıştır. Bu örneklerden ilki Metin Erksan’ın toplumcu gerçekçi filmlerinden biri olan Acı Hayat filmidir. Diğeri ise Halit Refiğ’in melodram ağırlıklı Kırık Hayatlar filmidir. Bu iki film de teorik çerçeve ışığında eleştirel niteliksel film analiziyle incelenmiştir.