Kritik İletişim Çalışmaları Dergisi
Yazarlar: ["Burçe AKCAN", "Arzu KAZAZ"]
Konular:-
Anahtar Kelimeler:-
Özet: Dijital medya ve akıllı teknolojiler neredeyse gündelik yaşamın kendisine dönüşecek kadar içselleştirilmiş olmasına rağmen, televizyon ona yöneltilen bütün eleştirilerle birlikte hâlâ en fazla tüketilen mecralar arasında yer almaktadır. Bu durum televizyonun dijital dönüşüme kolay ve hızlı şekilde uyum sağlaması ve yeni izleme deneyimlerini mümkün kılması sayesinde olmuştur. Bu izleme deneyimlerinin büyük ölçüde dijital ile yöndeşmesi, televizyon ve sosyal medya birlikteliğine dayanan sosyal televizyonu temel izleme pratiği haline getirerek izleme edimini hiç olmadığı kadar etkileşimli kılmıştır. Bu durumun araştırmacılara katkısı ise izleyicinin eş zamanlı ve müdahalesiz yöntemlerle araştırılmasını sağlamasıdır. Televizyon, izleme deneyiminin türünden bağımsız olarak neredeyse iş dışı zamana egemen olması, bireylerin dünyayı anlama ve anlamlandırma pratikleri üzerinde tartışmasız bir role sahiptir. Öyle ki, televizyon gerçekliği pek çok durumda gerçekliğin yerini alabilmekte ‘gerçeklik’ televizyon üzerinden dolayımlanabilmektedir. Televizyonun ana akım anlatısının tek tip, cinsiyetçi ve saldırgan yönü ideolojik bir aygıt olarak hâkim değerlerin taşıyıcısı ve yeniden üreticisi konumunu pekiştirmektedir. Bu çalışma ile küresel popüler kültürün önemli televizyon metinleri arasında yer alan ve uyarlama türünün başarılı bir örneğini temsil eden ‘Sadakatsiz’ dizisi ve izleyicileri ile yürütülmüştür. Sadakatsiz’in sosyal televizyon izleyicilerinden elde edilen Twitter verileri Maxqda ile çekilmiş ve eş zamanlı olarak kendisini dizinin takipçisi olarak tanımlayan 14 katılımcı ile yüz yüze derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler neticesinde tweetlerin yüz yüze görüşmelerden farklılaşmadığı görülmüştür. Hâkim değerlerin dizi anlatısında sürdürüldüğü, katılımcıların söz konusu değerlerin kendi pozisyonlarına tehdit içerecek durumlarda dahi savunucusu ve yeniden üreticisi olduğu görülmüştür. Kadın katılımcılar arasında dahi alternatif kadınlık biçimlerinin kabul görmediği dikkate değerdir.