Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Yazarlar: ["Kasım KOYUNCU"]
Konular:-
Anahtar Kelimeler:İslam Mezhepleri Tarihi,Vehhâbîlik,Muhammed b. Abdülvehhâb,Bid’at,Islah ve İhya,Sünnet,Şirk.
Özet: Bid‘at kavramı, İslam literatürüne asr-ı saâdet döneminden itibaren girmiştir. Aktüelliğini neredeyse hiç kaybetmeden günümüze kadar gelmiştir. İslam Tarihi boyunca İslam’ı tecdid ve ıslah çalışmalarının gözbebeği olan bid‘at kavramı, bu ıslah ve tecdid hareketi etrafında toplanan grupların kullandıkları en önemli materyaldir. Bid‘at kavramının etkin bir şekilde varlığını devam ettirmesinin bazı sebepleri ise İslam topraklarının büyümesiyle farklı kültürlerle olan etkileşimler, geleneksel ve kültürel etmenler, önceki şeriatlarla alakalı bazı uygulamalardır. Tarih boyunca bid‘at kavramının karşısında hep sünnet olmuş ve birbirine zıt iki kavram haline gelmiştir. Her dönem varlığını hissettiren bu kavram genellikle toplumların bozulup dinden uzaklaştığı dönemlerde varlığını daha çok hissettirmiştir. Bid‘at kavramı ve bu kavram etrafında birleşen gruplar, dinin aslına dönüşünün ancak bid‘atları terk ederek olacağını savunmuşlar ve bu yolda mücadeleler vermişlerdir. Bu asla dönüşün ise Peygamber’in (sav) sünneti ve selef-i salihînin çizdiği yolla olacağını belirtmişlerdir. Bu amaçla tarihin her döneminde bid‘atla mücadele eden gruplar misyonlarının sadece insanları ıslah ve ihya etmek olduğunu ileri sürmüşlerdir. Biz de bu makalemizde bid‘at konusuna karşı hassaslığıyla bilinen Vehhâbîliğin bid‘at kavramına bakış açısını ve dini bid‘atlardan arındırmak için yaptıklarını inceleyeceğiz. Bu çerçevede birinci bölümde Muhammed b. Abdülvehhâb’ın ve onun izinden giden takipçilerinin bid‘at anlayışına değineceğiz. İkinci bölümde ise Vehhâbîler tarafından bid‘at olarak kabul edilen konular, davranışlar, durumlar hakkında bilgi verip, dini bid‘atlardan arındırmak adına neler yaptıklarına değineceğiz.