Ankara Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi
Yazarlar: ["Hasibe ŞAHOĞLU"]
Konular:-
Anahtar Kelimeler:Birleşmiş Milletler,Kıbrıs,Çatışma,UNFICYP
Özet: Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum liderliği arasındaki toplumlararası müzakereler Birleşmiş Milletler himayesinde son yıllara kadar devam etti, ancak halen kalıcı bir çözüme ulaşılamadı ve Ada bölünmüş durumdadır. Kıbrıs’ta konuçlanan Birleşmiş Milletler Barış Gücü son dönemlerde sadece sınırlarda belirlenmiş bölgelerde asgari iki personelden oluşan kolluk gücü görevini yapmaktadır. Bu gücün, barışı zorlama yetkisi yoktur, sadece Genel Sekreterin toplumlar arası görüşmeleri teşvik etme çabalarını desteklemek ve kolaylaştırmak için vardır. Kısacası, BM güçleri sadece müzakerelerin devam etmesi için statükoyu korumaktadır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulmak için iyi niyet misyonu olarak çalışmaktadır ve bu nedenle 1968'den beri iki toplumun temsilcileri arasında eşit koşullarda birçok toplumlar arası müzakereler gerçekleştirmiştir. Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesine verilen veto yetkisi nedeniyle Birleşmiş Milletlerin siyasi olarak yeterince demokratik ve anayasasına uygun davranmadığı görülmekte olup bu diğer tüm üye devletler arasında muhtemelen adaletle çelişiyor. Bu, gücün yanlış davranışlarına neden olabilir ve yalnızca kendi ülkeleri için kazanımlar elde etmek için hareket edebilirler. Birleşmiş Milletlerin, bu beş devletin hakimiyetine ve yönetimine bağımlı olmaya devam ediyor olması sonucunda Güvenlik Konseyi uluslararası sistemde küresel barış ve güvenliğe ilişkin ana hedefine ulaşma konusunda etkisiz hale geliyor. Son yıllara kadar BM himayesinde Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum liderler arasında sayısız müzakereler yapılmış, ancak hiçbir anlaşma sağlanamamıştır. Bu nedenle Birleşmiş Milletler Kıbrıs sorununda çözüme ulaşmak için arabulucu tekniklerini yeniden gözden geçirmelidir.