Diplomasi ve Strateji Dergisi
Yazarlar: ["Elif KARA"]
Konular:-
Anahtar Kelimeler:Uluslararası İlişkiler Kuramları,Maduniyet Teorisi,Göçmenler,Avrupa Birliği,Göç Politikaları
Özet: Bu çalışmada 2. Dünya Savaşı ve sömürgecilik sonrası dönemde Avrupa’ya yönelik göçler ve Uluslararası İlişkiler disiplininin temel kavramları, sömürgecilik sonrası bir yaklaşım olan Maduniyet Teorisi üzerinden ele alınmıştır. Eski bir sömürge toprağı olan Hindistan’da Hintli akademisyenlerin ortaya attığı tarihsel bir yeniden okuma olan Maduniyet Teorisinin yardımıyla göçün yönünün ve yapısının değiştiği, göçün istikameti olan ülkelerdeki göçmenlere yönelik yaklaşımların, sömürgeci düzen pratiklerinin bir devamı niteliğinde olduğu ve yeni madunların göç alan ülkelerdeki göçmenler olduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Bunu yapmak için, Uluslararası İlişkiler disiplininin temel kavramları olan ulus-devlet, ulus, milliyetçilik ve vatandaşlık kavramlarının kabul edile gelen hallerinin günümüz dinamiklerini karşılamakta sorunlu kaldığı ve göçmenleri maduniyete iten kavramlar olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Uluslararası İlişkiler disiplininin kavramlarının teorik bir irdelemesi niteliğinde olan bu çalışma, Uİ disiplininin temel kavramlarının yapısökümsel bir analizini içermektedir. Avrupa özelinde göçmenlerin modern madunlar olduğuna dair iddia AB göç politikalarından asimilasyon, çok kültürcülük ve entegrasyon politikaları ortaya konularak göçmenlerin madun konumunu sabitleyen faktörler olduğu savı doğrulanmaya çalışılmıştır. Göçmenlerin modern madunlar haline geldiğini göstermek için göçün yön değiştirdiği ve küresel ekonomik düzenin değişim gösterdiği kırılma noktası olarak dekonolizasyonun başlaması ve 2. Dünya Savaşı sonrası yeni ekonomik düzenin oluşmaya başladığı tarihlerin yaklaşık olarak üst üste bindiği 1945 sonrası dönem tercih edilmiştir. Göç kuramlarının göçe neden olan fırsatlar, itme-çekme modeli, grup kararı ve kültürel bağlar, bununla bağlantılı olarak göç ağları, fayda maliyet hesapları, iş gücü piyasasının yapısı, ekonomik gelişmeler gibi spesifik konulara odaklanıyor olması ve göçe Maduniyet Teorisi kadar geniş ve topyekûn bir bakış açısı oluşturmakta yetersiz kalması bu çalışmada bu teorinin seçilmesinin nedenini oluşturmaktadır. Nitel araştırma yöntemlerinden içerik analizi yöntemi tercih edilen bu çalışmada Maduniyet Teorisinin Uluslararası İlişkiler disiplininde de açıklayıcı bir kuram olma yetisine sahip olduğu gösterilmeye çalışılmıştır.