Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Yazarlar: ["Fatih AVCI"]
Konular:-
Anahtar Kelimeler:İslâm Hukuku,Şart,Mutlak İradî Şart,Muhayyerlik,Şart Muhayyerliği,Beğenme Koşuluyla Satış,Tecrübe ve Muayene Şartıyla Satım,Fesih
Özet: Kişi, bir sözleşmeyi yapma konusunda emin olmadığı zaman biraz daha düşünerek gerekirse başkalarına danıştıktan sonra karar vermek isteyebilir. Bu süre içinde malın başka birine satılması ihtimaline karşılık onu şartlı olarak satın alıp gerekirse iade etme imkânına sahip olur. Kişiye kimsenin izni, mahkeme kararı veya şekil şartı gerekmeksizin sözleşmeyi fesih hakkı veren bu şart, Roma hukukunda “Pactum Displicentiae”, İslâm hukukunda “Şart Muhayyerliği”, Türk Borçlar Kanununda ise “Beğenme Koşulu” gibi isimlerle anılmaktadır. Bu şarta bağlı işlem, alıcıya verdiği geniş yetkiler yüzünden satıcılar tarafından fazla tercih edilmese de kendisine duyulan ihtiyaç sebebiyle önemini her zaman korumuştur. Fakat hukukçular onun hukuki niteliği hususunda görüş birliğine varamamışlardır. Nitekim, Kara Avrupası hukukunda beğenme koşuluyla satışı bir “şart” olarak görenlerin yanı sıra “ön sözleşme”, “opsiyon”, “isimsiz-aynî sözleşme” veya kabul bekleyen bir “icap” görüşleriyle açıklayan hukukçular da vardır. Onun şart olduğunu kabul edenler ise alelade şart mı yoksa mutlak iradî bir şart mı olduğu hususunda tartışmışlardır. Tespit edebildiğimiz kadarıyla İslâm hukukunda şart muhayyerliğinin hukuki niteliği üzerine yapılmış bir inceleme yoktur. Hatta bazı yazarlar tarafından bizce hatalı bir şekilde beğenme koşuluyla satışın İslâm hukukundaki karşılığının sevm-i şirâ (satış pazarlığı) olduğu söylenerek onun şart muhayyerliği ile benzerliği gözden kaçırılmaktadır. Yine bazı modern metinlerde şart muhayyerliğinin takyidî bir şart olduğu söylenerek kanaatimizce onun hukuki niteliği hakkında yanlış tespit yapılmaktadır. Bu sebeple bu çalışmada şart muhayyerliğinin hukuki niteliği üzerine bir inceleme yapılacaktır.