Tarih Araştırmaları Dergisi
Yazarlar: ["Osman ÖZGÜDENLİ", "Fırat UMANÇ"]
Konular:-
DOI:10.35239/tariharastirmalari.1249731
Anahtar Kelimeler:Sultan Olcâytû,İlhanlılar,Moğollar,Ibadet,Namaz,Kur’an,Oruç,Sadaka,Dua,Hac
Özet: İlhanlı hükümdarı Sultan Olcâytû (1304-1316), Moğol tarihinde olduğu kadar Yakındoğu tarihinde de dinî kişiliğiyle dikkat çeken önemli şahsiyetlerden biridir. Budist bir baba ile Nastûrî-Hristiyan bir anneden doğan ve Moğol gelenekleri içerisinde yetişen Olcâytû’ya çocukluğunda Olcȃy-buka ve Temüder adları verilmiştir. Merâga’da 688/1289 yılında annesi büyük hatun Urûk’un tesiriyle III. Mar Yaballaha tarafından vaftiz edilerek Nicolaus adını almıştır. Şehzȃdeliği sırasında 694/1295 yılında ağabeyi Gâzân ile birlikte İslâmiyet’i kabul etmiş ve Hudâbende ismiyle anılmıştır. İslâmiyet’i kabul ettikten sonra Sünnî mezhebinin Hanefî kolunu benimseyen Olcâytû, 707/1307-8 yılında Şâfiî mezhebine geçmiştir. Olcâytû’nun 709/1309 yılında Emîr Târamtâz, Seyyid Tâcu’d-dîn-i Âvecî, Şeyh Hasan-i Kâşî ve ‘Allâme el-Hillî gibi şahsiyetlerin telkinleri neticesinde Şi‘î (İmâmiyye/İsnâaşeriyye) mezhebine geçtiği anlaşılmaktadır. Bu çalışma, Şamanist bir gelenekten gelip önce Hristiyan ardından İslâm’a geçtikten sonra sırasıyla Hanefî, Şâfiî ve Şi‘î mezheblerini benimseyen Sultan Olcȃytû’nun ibadet dünyasını, ana kaynaklara dayanarak farklı boyutlarıyla ortaya koymaya matuftur. Bu bağlamda İslâmiyet’in, yeni kabul edilen bir din olarak, Olcâytû örneğinde, göçebe bir Moğol hükümdarının inanç pratiğine ne derecede yansıdığı sorusuna da cevap aranacaktır.