Mevzu – Sosyal Bilimler Dergisi
Yazarlar: ["Muhammet Ali ACAR"]
Konular:-
DOI:10.56720/mevzu.1197809
Anahtar Kelimeler:İbn Hazm,İstidlâl,Fıkhi Kıyas,Mantıki Kıyas
Özet: Nasların lafzi anlamlarının esas alınmasını ve re’y, ta’lîl, fıkhi kıyas, is-tihsân, istislâh vb. yöntemlerin dini alana beşer müdahalesi sayılarak bütü-nüyle terk edilmesini savunan Endülüslü Zâhirî âlim İbn Hazm (ö. 456/1064), fıkıh usulü geleneğinde takdim edilen kıyas teorisine yönelik birçok eleştiri ileri sürmüştür. Bunlardan biri fıkhi kıyasın mantık ilmi açısından bilgi değerinin sorgulanmasına dairdir. Üstelik İbn Hazm fıkhi kıyas yerine tümdengelim yönteminin işletildiği, aralarındaki benzerliğe bakılmaksızın bir bütün veya isme dahil olan tüm cüzlere aynı hükmü vermeyi sağlayan mantıki kıyası (syllogism) İslami ilimlerin tümünde kullanmayı teklif etmiştir. Bu çalışmada, her ikisi de mantık ilminde geçerli istidlâl yöntemleri olmasına rağmen İbn Hazm’ın mantıki kıyası esas almakla birlikte fıkhi kıyasa karşı son derece menfi bir tavır takınmasının sebeplerinin ortaya konulması hedeflenmiştir. Bu doğrultuda öncelikle İbn Hazm’ın ana hatlarıyla mantık ilmine bakışı ve bilgi anlayışı, akabinde fıkhi kıyasın tanımı, çeşitleri ve İslami ilimlere ne zaman dahil edildiği hususunda onun kendine has görüş ve eleştirileri incelenmiştir. Daha sonra İbn Hazm’ın mantıki kıyası muteber saymasının gerekçeleri üzerinde durulmuş ve fıkhi kıyasın bilgi değerine yönelik mantık ilmini referans göstererek dile getirdiği tespit ve itirazlar ele alınıp tartışılmıştır. İbn Hazm'ın iki kıyas türüne dair görüşleri, bütüncül bir yaklaşım ortaya koymak açısından onun mantık, kelam ve fıkha dair çeşitli eserlerindeki ilgili bahislerin birlikte ele alınması suretiyle irdelenmiştir. Çalışmada, İbn Hazm’ın mantık ilmi açısından fıkhi kıyası istikrâ yönteminin nakıs kısmı içerisinde değerlendirdi-ği ve kesin bilgi sağlamaması gerekçesiyle sonuçlarına güvenilmesine karşı çıktığı tespit edilmiştir. Buna göre fıkhi kıyasta bir tikelden hareketle -o tikelle aynı tümele bağlı olan diğer tikellerin hepsi incelenmeksizin- başka bir tikelin hükmü elde edilmekte, böylece varsayım ve zanna dayalı sübjektif bilgilerle akıl yürütmede bulunulup hükme ulaşılmaktadır.