Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
Yazarlar: ["İsmail Bahadır TURAN"]
Konular:-
DOI:10.53443/anadoluibfd.1181356
Anahtar Kelimeler:Japonya,Prusya,Meiji,Kapitalizm,Modernleşme
Özet: Japonya, 1603-1838 arasında iç dinamikleriyle dönüşümü neredeyse olanaksız görülen katı bir feodal yapı içerisinde yönetilmiştir. Bu yapı, 1868’de Batılı büyük güçlerin Japonya’yı eşit olmayan anlaşmalara zorlamasıyla değişmiştir. İmparator Meiji, ülke yönetimini ele geçirmiş ve Japonya’nın modernleşmesini başlatmıştır. Bu modernleşme çabası, devlet eliyle sanayileşerek feodaliteden kapitalist üretim biçimine geçişe denk düşmektedir. Kurucu metin ise Meiji Anayasası’dır. Japonya, modernleşme yolculuğunda yabancı uzmanlardan da yararlanmıştır. Ancak Prusya tecrübesinin Japonya’ya daha uygun bir örnek olduğu inancı Alman uzmanları öne çıkarmıştır. Özellikle monarka egemen konum veren Prusya Anayasası, Japon yönetim kültürüne uygundur. Ayrıca Japon siyasi ve bürokratik elitlerinin Prusya’nın emperyal bir geçmiş ve amaca sahip olmadığına inanmaları, Prusya-Alman örneğine yönelmelerine yol açmıştır. Dolayısıyla Japon modernleşmesine Alman katkısı yön vericidir. Ancak ciddi bir yönetim birikimine sahip Japonya’nın, basitçe Alman örneğini alıp kullandığı iddia edilemez. Japonya, Alman tecrübesini kendine özgü yönetsel yapıyı oluşturmak için kullanmış ve modernleşme yolculuğunu başlatmıştır.