Dil Konuşma ve Yutma Araştırmaları Dergisi
Yazarlar: ["Halil Tayyip UYSAL", "Mariam KAVAKCI"]
Konular:-
DOI:10.58563/dkyad-2022.53.2
Anahtar Kelimeler:Travmatik Beyin Hasar,Sosyal İletişim,Kognitif İletişim,İletişim Partneri Müdahalesi
Özet: Amaç: Travmatik Beyin Hasarı (TBH) vakaları, başka bireylere bağımlı kalmaya neden olan sosyal, iletişimsel ve bilişsel bozukluklar gösterir (de Koning ve ark., 2015). Bu durum dili işlemede zorluklara neden olabilir ve sosyal açıdan uyumlu olmayan organizasyon ve davranışları ortaya çıkarabilir (Ylvisaker, 2001). Yeterli konuşma becerilerine sahip olmanın hafif TBH’li vakalarda bile zor olduğu tahmin edilmektedir (Tucker & Hanlon, 1998). Bu vaka çalışmasında TBH’li bir vakaya iletişim partneri müdahalesi (İPM) uygulanarak kognitif ve iletişim becerilerine etkilerinin incelenmesi hedeflenmektedir. Yöntem: Vaka (19 yaşında, kadın, sağ el dominant), Temmuz 2020'de araç içinde trafik kazası geçirmiştir. Kaza sırasında bilinç kaybı yaşanmamıştır. İlk muayenede, Glasgow Koma Skoru 9 olarak belirlenmiştir. Vaka raporunda kafatasında sağ temporal bölgede kırıklar olduğu ancak sol hemisferde basınç nedeniyle daha fazla etkilenme olduğu not edilmiştir. Parietal, temporal ve oksipital lobların da etkilendiği bildirilmiş ve beynin tüm bölgelerinde kanayan odaklar olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, vakada epidural hematom tespit edilmiştir. Bu bulgular dikkate alındığında vaka, Malec ve arkadaşlarının (2007) sınıflamasına göre orta-şiddetli TBH semptomlarını karşılamıştır. Vakanın disfaji değerlendirmesi ikinci araştırmacı tarafından videofloroskopik ve klinik yutma değerlendirmesi üzerinden gerçekleştirilmiştir. Değerlendirmede vakanın Uluslararası Diyet Standardizasyon Girişimi’nin tüm seviyelerinde beslenebileceği sonucuna varılmıştır. Kasım 2020'de vakaya Evre-1 değerlendirmesi yapılmıştır. Vaka, daha sonra Aralık 2020'de ikinci hastaneden taburcu edilmiştir. Vakanın bilişsel ve sosyal iletişim becerilerini değerlendirmeye yönelik prosedür, ilk olarak TBH olayından yaklaşık üç ay sonra Kasım 2020'de uygulanmıştır. Ardından vaka, İPM ile takibe alınmış ve bu süre içinde direkt tedavi uygulanmamıştır. Vaka, müdahalenin yapıldığı hastanenin bulunduğu şehirden farklı bir şehirde ikamet ettiğinden, bu süreç telefonla takip ve iletişim partneri tarafından önerilerin uygulanmasını içermiştir. Vaka, Evre-1'den yaklaşık bir ay sonra taburcu edilmiştir. İkinci değerlendirme, Evre-1’den yaklaşık üç ay sonra, Şubat 2021'de yapılmıştır. Vakanın değerlendirmesinde İletişim Algısı Ölçeği’nin Türkçe versiyonu (ing. “La Trobe Communication Questionnaire-Turkish version, LCQ-TR”) ve Montreal Bilişsel Değerlendirme Ölçeği (MoCA-TR) kullanılmıştır (Kavakçı ve ark., 2021 Selekler ve ark., 2010). LCQ-TR hem vaka hem de vaka yakını tarafından pragmatik becerileri ölçmek amacıyla, MoCA-TR testi ise vakanın kognitif becerilerini değerlendirmek amacıyla kullanılmıştır. Ek olarak, seans içi gözlemlerde subjektif klinisyen değerlendirmesi yapılmıştır. Çalışma boyunca Evre-1’de ilk değerlendirme, Evre-2’de İPM, Evre-3’te vaka ve iletişim partnerinin etkileşimi, Evre-4’te ise takip değerlendirmesi yapılmıştır. TBH’li bireylerde iletişim partnerinin müdahalede yer alabileceği ve bireyin ilerleme kaydetmesinde önemli bir role sahip olabileceği belirtilmiştir (ASHA, 2020). Bu doğrultuda, Ek-2’de (Appendix-2) sunulan seans içerikleri ve stratejileri iletişim partneriyle üç seans boyunca çalışılmıştır. Bulgular: Bu çalışmada orta-ileri şiddetli TBH’li bir vakaya, doğrudan terapi olmadan, İPM’nin etkileri üç ay boyunca takip edilerek araştırılmıştır. Evre-1’de yapılan değerlendirme sonuçları Evre-4’te yapılan değerlendirme ile karşılaştırıldığında LCQ-TR ve MoCA-TR skorlarında düşüş olduğu görülmüştür. MoCA-TR testinin değerlerinin takip değerlendirmesinde normal ranjda olduğu görülmüştür. Değerlendirme araçlarından elde edilen skorlar göz önüne alındığında iletişim partnerine verilen önerilerin ve stratejilerin iyileşmeye yardımcı olduğu söylenebilir. Bir diğer yandan spontan iyileşmenin de göz önünde bulundurulması gerekir. Verilen müdahalenin yanında spontan iyileşme vakanın kognitif ve pragmatik becerilerinde ilerlemeyi desteklemiş olabilir. Sonuç: Bu vaka raporunda orta-ileri şiddetli TBH’li bir bireyin sosyal ve kognitif iletişim becerilerinin doğrudan müdahale olmadan spontan iyileşme sürecinde desteklenebileceği gösterilmiştir. Ayrıca üç seanslık bir iletişim partneri sürecinin vakada olumlu değişimler oluşturabileceği bildirilmiştir. Bununla birlikte, vakanın iletişim partnerinin üniversite mezunu olması ve vakanın iş birliği sergilemesinin de müdahalenin uygulanmasını kolaylaştırdığı düşünülmektedir. Bireyselleştirilmiş İPM’nin, TBH’li bir vakanın sosyal ve kognitif iletişim becerilerini desteklediği belirtilebilir.