Türkiye Sağlık Araştırmaları Dergisi
Yazarlar: ["Pınar BOSTAN", "Sabri Serhan OLCAY"]
Konular:-
Anahtar Kelimeler:Dış Ortam Hava Kirliliği,Türkiye,Bilimsel Araştırma
Özet: Ülkemizde havakirlililiği konusunda yapılan araştırmalar, 1960’lı yıllarda “Ankara’nın hava kirliliği” sorunu ile başlamış, daha sonra hava kirliliği sorununun diğer kentlere de yayılmasıyla yaygınlaşmıştır. 2000’li yıllara dek, daha çok tez çalışması veya kongre bildirisi şeklinde olan araştırmalar, sonraki yıllarda, kirleticilerin havayolu üzerine etkilerine dair daha spesifik araştırmalara evrilmiştir. Hava kirleticilerinin, solunum yolundaki epitel hücrelerine zarar vererek epitelde geçirgenliği arttırdığını ve inflamatuar hücre göçü, sitokinlerin artışı gibi bir dizi inflamatuar olaya yol açtığı gösterilmiştir. 2016 yılında Bodrum’da ortaokul ve lise öğrencilerinde çevre bilincinin belirlenmesini amaçlayan araştırmada; lise öğrencileri için "çok zararlı" olarak belirlenen ilk üç çevre sağlığı sorununun "sigara, santrallerden kaynaklanan hava kirliliği ve ozon tabakasının incelmesi" olduğu görülmüştür. 2020 yılına doğru kirleticilerin kalp ve akciğer hastalıklarında akut kötüleşme yaratmasının yanısıra, hastalıkların oluşumunda da doğrudan etkili olduğunu gösteren araştırmalar artış göstermiştir. 2021 yılında yayınlan iki makale, ulusal havakirliliği verilerimiz açısından çok önemli sonuçlar bildirmektedir. Kayıhan Pala ve arkadaşlarının “Türkiye'de PM2.5 kirleticisine uzun süre maruz kalmaya bağlı erken ölümler” başlıklı makalesinde, 2018 yılında Türkiye'de PM2.5 maruziyeti nedeniyle toplam 44.617 kişinin (%95 GA 29.882-57.709) erken öldüğü ortaya konmuştur. Ayrıca Aykaç ve Yasin’e ait başka bir araştırmada, Avrupa ülkelerinde kirleticiler açısından azalmalar söz konusu iken, 2016-2019 yılları arasında Türkiye'de partikül madde kaynaklı hava kirliliğinin belirgin bir şekilde gerilemediği aksine, bazı illerde hava kirliliğinin kalıcılık kazandığı tespit edilmiş ve bazı istasyonların, yetersiz ölçüm faaliyetleri nedeniyle hava kalitesi izlemede yetersiz kaldığı tespit edilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü’nün 11 Mart 2020 tarihinde pandemi ilan etmesi ile birlikte, yüzyıla damgasını vuran Covid-19 pandemisinin hava kirliliği ile ilişkisini inceleyen makaleler, 2020 yılının ikinci yarısından itibaren ülkemizden de yayınlanmaya başlamıştır.