
Selçuklu Medeniyeti Araştırmaları Dergisi
Yazarlar: ["Hasan Hüseyin BİRCAN"]
Konular:-
DOI:10.47702/sema.2022.20
Anahtar Kelimeler:Farabi,İlimler,Felsefe,Mutluluk,Din
Özet: Kabul edilir ki, felsefenin değeri, sorunları görmek ve bu sorunlar için genel-geçer çözümler sunmak peşinde olmasıdır. Bu, ilimlerin sınıflandırılması örnekleri için de geçerlidir ve bu konuda esas olan “perspektif”tir ve bu perspektifin sorunun çözümü için sunduğu yaklaşımın genelliğidir. Dolayısıyla bu açıdan bakılırsa ve belli bir zaman ve mekânda üretilmiş/keşfedilmiş düşünceyi ve tecrübeyi birebir aktarmanın imkansızlığı da göz önüne alınırsa, tümel, sistemli, rasyonel, gerekçelendirilmeye çalışılmış, belli bir perspektife dayalı ve belli bir amaca matuf felsefi düşüncelerin aktüel değeri, felsefi mirasın bizim için teorik ve pratik yararı daha iyi anlaşılacaktır. İlimler sınıflandırılması ile ilgili birikim de böyledir. Burada görüşlerini ele almaya çalıştığımız Fârâbî, İslam felsefesinde ilimler sınıflandırması alanında kapsamlı ve sistematik bir düşünce ortaya koyan ve bu konuda İhsau’l-ulûm (İlimlerin Sayımı) adlı müstakil bir eser de yazan ilk İslâm filozofudur. Filozof bu konuya o kadar önem vermiştir ki, adını andığımız eseri yanında daha başka eserlerinde de konuya geniş oranda yer vermiştir. Öyle görülüyor ki, Fârâbî’nin ilimleri sınıflandırması, belli bir dünya görüşüne, belli bir bakış açısına ve belli bir pedagojiye dayanmakta ve belli bir amacı gerçekleştirme arzusuna dönük gözükmektedir. İşte burada biz, Fârâbî’nin çokça işlenmiş bu konudaki görüşlerini yeniden gündeme getirerek ve ilim, din ve felsefe hakkındaki görüşleri de göz önüne alınarak bugüne de ışık tutabilecek birtakım ufuklara sahip olup olmadığına bakmaya çalışacağız.