Uluslararası İdil - Ural ve Türkistan Araştırmaları Dergisi
Yazarlar: Beytullah KOCABAŞ
Konular:Edebiyat
Anahtar Kelimeler:Çuvaş Türkçesi,Saha Türkçesi,Halaç Türkçesi
Özet: Kendilerine Çavaş, ülke topraklarına ise Çavaşyen “Çuvaş ülkesi” adını veren Çuvaşlar’ın etnik oluşumlarını üç dönem hâlinde açıklayabiliriz: İlk dönem, III. yüzyılda Türkistan coğrafyasından Kuzey Kafkasya coğrafyasına gelen, bir kısmı İdil-Ural bölgesine göç etmiş olan Suvar Türkleri ve X. yüzyılda İdil Bulgar Devletini kurmuş olan Bulgar Türklerinin kaynaşması sonucu ortaya çıkmıştır. İkinci dönemi oluşturan olay XIII. ve XV. yüzyıllar arasında bölgede hüküm sürmüş olan Altınordu Devletinin resmî dilinin Kıpçak Türkçesi olması, İslam dini de bölgede yaşayan halkların ortak dini hâline gelmesidir. Kırsal kesimlerde yaşayan Çuvaş halkının esas kitlesini oluşturan Bulgar-Suvar unsurları Kıpçak Türkçesinin ve İslam dininin etkisi altına girmemişler, bu sebeple Fin-Ugor kavimleri ile kaynaşarak Çuvaş kimliğinin ikinci devresini oluşturmuşlardır. Günümüz Çuvaş kimliğinin üçüncü dönemi 1552 yılında Kazan Hanlığının Rus hâkimiyeti altına girmesiyle meydana gelmiştir. Çuvaşlar Türk-Tatar kimliğinden uzaklaşmak düşüncesiyle Ruslarla iyi ilişkiler içerisinde olmuşlar. Bu durum XVIII. yüzyıldan itibaren değişmiştir. Ruslar diğer Türk topluluklarına uyguladığı gibi Çuvaşlar’ı da zorla Hristiyanlaştırma politikasını uygulamıştır. Saha Türkleri için kullanılan Yakut ve Saha ismi aynı anlama gelen iki sözcüğün farklı fonetik biçimlerde ifade edilmesidir. İsmin kökeni Türkçe’de kıyı anlamına gelen “yaka” kelimesidir. Bu kelime, Tunguzlarda “Yako” biçiminde; Buryatlarda ise +t çokluk ekinin kullanımıyla “Yakut” biçiminde kullanılmıştır. Genel Türkçedeki y- ünsüzünün Saha Türkçesi’nde s- ve iç seslerde bulunan k- ünsüzünün x(h) hâline gelmesiyle Genel Türkçedeki Yaka kelimesi Saha/Yakut Türkçesi’nde Saxa/Saha şekline dönüşmüştür. Saha Türklerinin etnik oluşumunun Eski Türk, Kurıkan, Moğol, Eski Saha ve Geç Saha dönemi olmak üzere beş safhada gerçekleştiği düşüncesi ön plandadır. Tahran’ın güney bölgesinde Kom ve Arak şehirleri arasında yaklaşık 3000 km² alanda yaşayan Halaç Türkleri, XX. yüzyılın başlarında Minorski’nin Halaç Türkçesi’nden yapmış olduğu derlemeler ile tanınmıştır. Halaçların geçmişi hakkında bilgiler ise X. ve XI. yüzyıldan itibaren tarihî destanlarda isimleri geçtiğini göstermektedir; ancak araştırmacıların yapmış olduğu araştırmalar neticesinde Halaçların İran coğrafyasına ne zaman ve ne şekilde geldikleri hakkında net bir şey söyleyemiyoruz. Mezhep olarak Şiî olan Halaçların günümüzdeki nüfuslarının 28 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Dergi editörleri editör girişini kullanarak sisteme giriş yapabilirler. Editör girişi için tıklayınız.