Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Yazarlar: ["Nadir KARAKUŞ"]
Konular:-
Anahtar Kelimeler:İslâm Tarihi,Kahve,Ticaret,Yasak,Sömürü
Özet: XVI. yüzyılda Ümit Burnu’nun keşfi ile varlığından haberdar olduğumuz kahve, sömürgecilik tarihinin anlaşılmasına katkı sağladığı gibi toplumların değişime uğramasının da en belirgin unsurlarından birisi olmuştur. Kelâmın tadının kahve ile bir tutulduğu edebî süreç, zamanla kahvenin lezzeti ve yapılışı ile ilgili kitaplar hâline dönüşmüş, kahvehaneler sosyal hayatın ve kültürel akışın değişmez mekânları hâline gelmiştir. Kahvenin üretim ve sevk yerleri, içenlere keyif veren bu nesnenin ticaretinden çok hâkimiyet mücadelelerinin ve devletlerarası ilişkilerin de odağına yerleşmiştir. Pek çok bölgeye yayılan kahve ve kahvehaneler, Osmanlı İmparatorluğu aracılığıyla Avrupa’nın Londra, Paris, Viyana gibi büyük şehirlerinde de ortaya çıkmış, Doğu’nun medeniyet geçişinin adresi olduğu bir kez daha görülmüştür. Zamanla bu keyifli nesnenin tüketildiği kahvehaneler yönetim aleyhine faaliyetlerin de yapıldığı mekânlar hâline dönüşünce kapatılması yoluna gidilmiştir. Osmanlı âlimlerinin ilk zamanlar kahveyi yasaklarken daha sonra bu yasağı kaldırmaları hatta bazı yararları olduğuna hükmetmeleri de sosyal değişimle ve bu ürünün daha yakından tanınması ile mümkün olmuştur. Bu siyasi ve sosyal süreç aynı zamanda kültürel ve sanatsal boyutu da gözler önüne sermiş, bu konudaki sanat ürünleri ve bazı terimler, toplumlarla birlikte objelerin de değiştiğini bir kez daha ortaya koymuştur.