Nişantaşı Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Yazarlar: ["Barış BAŞARAN"]
Konular:-
DOI:10.52122/nisantasisbd.1105710
Anahtar Kelimeler:Sekülerleşme teorisi,Toplumsal statü,Güvenli sekülerleşme,Gelir eşitsizliği
Özet: Bu çalışmada aşağıdaki hipotezler çerçevesinde özetlenebilecek bir sekülerleşme-gelir eşitsizliği bağıntısı öne sürülmekte ve bu ilişki literatürde mevcut araştırmalar üzerinden toplumsal statü algısı bağlamında tartışılmaktadır. 1) Sekülerleşme özellikle mikro düzeyde, modernleşme ile koşut (tarihsel) ve örtüşen (güncel) bir süreçtir. 2) Sekülerleşme süreci varoluşsal güvenlik düzeyi ile nedensel bir ilişki içerisinde ilerlemektedir. (Güvenli Sekülerleşme Yaklaşımı) 3) Sekülerleşme ile gelir eşitsizliği düzeyi (GINI) arasında olumsuz bir korelasyon mevcuttur. 4) Bu durum ilk hipotezle doğrudan açıklanamayan sekülerleşme düzey farklarını açıklayabileceği gibi modernleşme ile sekülerleşme bağıntısına klasik kuramda önerilen ekonomik dönüşümce belirlenmiş “toplumsal farklılaşma-uzmanlaşma”, “bilimsel gelişme”, “rasyonel düşünce alışkanlığının yaygınlaşması” gibi dinamiklere nazaran daha isabetli bir biçimde hitap edebilen siyasi modernleşme dinamiğini öne çıkarmayı gerektirir. 5) Varoluşsal güvenlik ile sekülerleşme arası etkileşim çağdaş toplumlarda dinin süregiden bilişsel (duygusal) ve toplumsal işlevselliklerinin hayatiyetiyle açıklanabilir. 6) Güvenli sekülerleşme kuramcıları bu etkileşimi salt bilişsel boyutla ele almış ve güvencesiz koşullarda dini inançların bireylere denetim ve öngörü duygulanımı veren; teskin edici, kaygı giderici işlevi üzerinden açıklamakla yetinmişlerdir. Ancak bu bilişsel (duygusal) etkileşime ilave olarak dinin eşitsiz toplumlarda önemini arttıran, bir diğer psikososyal işlevi statü yetersizliği duygularını teskin eden, özsaygı pekiştirici, olumlu benlik değerlendirme katkısı da öne sürülebilir. Toplumsal Statünün keskin karşıtlıklarla tanımlandığı eşitsiz toplumlarda dinselliğin statü atfedici katkısı ön plana geçer görünmektedir.