Danişname Beşeri ve Sosyal Bilimler Dergisi
Yazarlar: Fevzi YİĞİT
Konular:-
Anahtar Kelimeler:İslam Felsefesi,Molla Sadrâ,Nedensellik,Fail,Gaye.
Özet: Özet Bu makalede Molla Sadrâ’nın fail ve gaye illet konusundaki görüşleri incelenecektir. Geç dönem İslâm filozofları içerisinde seçkin bir konuma sahip olan Molla Sadrâ Meşşâî, İşrâkî ve İrfanî ekolleri başarılı bir şekilde sentezleyerek yeni bir sistem kurmayı başarmıştır. Fail ve gaye illet konusu bu sentezin nasıllığını göstermesi açısından önemlidir. Denilebilir ki o, faili inayet ve tecelli kavramlarıyla açıklayarak Meşşâî öğretiye yeni bir açılım getirirken irfan ilmine ise felsefi anlamda fail kavramını sokmayı başarmıştır. Konuyla ilgili yazdıkları okununca Sadrâ’nın Zorunlu Varlık’ın fail olmasını inayet, rıza ve tecelli kavramlarıyla açıkladığı, kelamcıların irade ile iş yapan fail anlayışına sıcak bakmadığı görülür. O, metafizik ilmi cihetinden gerçek anlamda faili fail kılan özelliğin varlık bahşetmek olduğunu söyler. Gaye neden açısından Sadrâ, failin kendi dışında bir gayesinin olmadığını düşünür. Çünkü aslında fail dışında gerçek anlamda mevcut olan bir varlıktan bahsetmek mümkün değildir. Şu hâlde bütün irade edişler failin zâtına döner. Gaye neden bilgi ve varlığın yetkinliğini teşkil etmesi açısından ve faili fail kılan neden olması yönünden zorunlu olmalı ve sonda ortaya çıkmalıdır. Sadrâ, failin arazî ve ikincil anlamda âlemi murat ettiğini ancak bu durumun da yine zâta döndüğünü dile getirir. Sonuç olarak Sadrâ bütün nedenleri fail nedene indirgerken evreni fail nedenin tecelli, hal, tavır ve işlerinin hâsılası seviyesine yükseltir.