UPA Strategic Affairs
Yazarlar: Sina KISACIK
Konular:-
Anahtar Kelimeler: Doğu Akdeniz,Kıbrıs Sorunu,Türkiye,Rusya,Enerji.
Özet: Doğu Akdeniz bölgesinde yer alan Kıbrıs Adası, tarihsel süreçte Osmanlı İmparatorluğu/Türkiye, İngiltere ve Yunanistan arasında hâkimiyet bağlamında daima dikkat çekici bir bölge olmuştur. 1959-1960 Londra-Zürih Antlaşmaları ile adadaki Türklerin ve Rumların ortak bir yönetim altında yaşamasını öngören Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmuştur. Ancak Rumların bu duruma muhalefet ederek Kıbrıslı Türklerin adadaki varlığını sona erdirme girişimleri, neticede kanlı ve istenmeyen olayların yaşanmasına sebebiyet vermiş ve 1974 senesinde adı geçen antlaşmanın garantör ülkelerinden birisi olan Türkiye’nin haklı müdahalesi neticesinde, Kıbrıs’ta, günümüzde de geçerli olan fiili bölünmüşlük durumu ortaya çıkmıştır. O tarihten bu yana yapılan meseleyi barışçıl yollardan çözme girişimlerinde ise henüz başarı elde edilememiştir. Türkiye, kendisi açısından son derece kritik önemde gördüğü Kuzey Kıbrıs’ın haklarının (enerji kaynakları ve diğer alanlar) ihlal edilmesine asla izin vermeyeceğini çeşitli güç unsurlarıyla göstermektedir. Rusya ise, tarihsel sıcak denizlere inme politikası bağlamında özel ehemmiyet verdiği Doğu Akdeniz’de, Güney Kıbrıs ile tarihsel, dinsel ve ekonomik bağlardan ötürü kapsamlı ilişkiler geliştirmekte ve Kıbrıs Sorunu’nun çözüme kavuşturulması çerçevesinde Güney Kıbrıs’ın tezlerini desteklemektedir. Bu çerçeve temelinde, çalışmada, 2000’li yıllarda çatışma-iş birliği ekseninde sürekli olarak ilişkilerini geliştiren Rusya ve Türkiye’nin Kıbrıs Sorunu bağlamında neden birbirlerine zıt politikalar izlediği sorusuna yanıt aranacaktır.