Sosyologca
Yazarlar: , Mehmet Aygün
Konular:-
Anahtar Kelimeler:Klasik Köy/Köylü,Şapka Kuşağı,Yeni Köylü Tipleri,Esnaf Kuşağı,Yazın Köylü,Küskün Köylüler
Özet: Türkiye’de köy ve köylü imajı büyük oranda köy romanlarındaki tasvirlerle oluşmuştur. Günümüz köylerinde klasik köylü dediğimizde zihnimizde canlanan köylü insanların sayısı toplam köy nüfusunun belki ancak yüzde 10’unu oluşturmaktadır. Klasik köylü tipinin yerine yeni köylü tipleri ortaya çıkmıştır. Köyün ve köylünün melezleşmesi diyebileceğimiz bir durum görülmektedir. Köylü tiplerindeki bu çeşitliliğin kaynağı, “şapka kuşağı”nın köyden göç eden çocuklarının ve onların kentte doğmuş çocuklarının (torunların) köyle ilişki biçimleridir. Köylü tiplerinden biri 1960’lı yıllardan itibaren yakın il ve ilçelerde bir esnafın yanında çırak olarak hayata başlayan ve çoğunluğu esnaf olan köylü tipidir. “Esnaf kuşağı” dediğimiz bu kuşağın çocuklukları babalarının gençlik yıllarına denk gelmiş, babalarından en çok dayak diyen kuşaktır. Geleneksel köy aile yapısında babanın doğal temsilcisi olması bu kuşağa köylü özellikler kazandırmıştır. Bu kuşağa “Yazın köylü, kışın şehirli” diyebiliriz. Türkiye’de köyün çözüldüğü 1980’li yıllarda kente göç eden kuşakların köyle ilişkileri ve temasları abi ve ablaları kadar yoğun değildir. Abilerine göre daha şehirlidirler. Bu kuşağın abi/ablalarına göre köyle ilişkilerinin daha az olmasının bir nedeni “eş durumu”dur. Bunlara “misafir köylü” diyebiliriz. 1990’larda ve 2000’lerde göç eden kuşaklar “şapka kuşağı” babanın en küçük çocukları ile ilk torunlarıdır. Bu kuşağa “geçerken uğrayan köylü”, ya da “gelip geçici köylü” denebilir. Bu kuşak çocuklar babalarının olgunluk veya orta yaş üzeri dönemi çocuklarıdır. Bu grup için köy “farklı bir mekan”dır. Bir de “kayıp köylüler” diyebileceğimiz bir köylü tipi vardır. Bunlar uzun süreler hiç köye gelmeyen insanladır. Kendilerini unutturmuşlardır. Köyle bağları nerdeyse kopmuştur.