TIDE AcademIA Research
Yazarlar: Yağızcan Yücel ÇENDİK, Duygu ANIL KESKİN
Konular:İşletme Finans
Anahtar Kelimeler:İç Denetim,İç Kontrol,Üçlü Savunma Hattı,Çevik Denetim,Bankacılık
Özet: Ekonominin düzenleyici kurumlarından biri olan bankalar, tabiatları gereği sıklıkla riske maruz kalmaktadırlar. Maruz kaldıkları risklere karşılık vermeye yönelik geçmişten günümüze çeşitli yaklaşımlar benimsenmekle birlikte artan küreselleşme, gelişen teknoloji, farklılaşan hizmet şekilleri ve derinleşen finansal piyasa koşuları risklerin çeşit ve boyutlarını arttırmıştır. Bu kapsamda geleneksel risk yönetimi sürecinin etkinliği açısından iç denetim faaliyetinin tek başına yeterliliği sorgulanmaya başlanmıştır. Bankacılıkta karşılaşılan çok farklı sayıda ve türdeki yeni riskler, kurumun iç sistemlerinin etkinliğinin önemini giderek arttırmaktadır. Her ne kadar Dünya’da yaygın uygulama bankaların denetiminin kamu otoriteleri, bağımsız denetim kuruluşları ve bankaların kendi iç denetim birimleri aracılığıyla denetlenmesi şeklindeyse de özellikle son 20 yıldır iç sistemlerin kurulmasının önemi artmaya başlamıştır. Giderek artan sayıda banka, karşılaşılan risklerin minimize edilmesi için belirlenen politika ve prosedürlerden oluşan, geleneksel denetim fonksiyonun yanı sıra yönetim ve çalışanların da dahil olduğu bir iç kontrol sistemini oluşturmuşlardır. Günümüzde iç kontrolün tanımı neredeyse bütün uluslararası otoritelerce benzer şekilde yapılsa da uygulamada farklılıklar görülmektedir. Türkiye’de ise kontrol ve denetim sıklıkla birbirleri yerine kullanılan kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır.