Sanat Dergisi
Yazarlar: Burcu ÖZYONAR ÇIRAK
Konular:Sanat
DOI:10.47571/ataunigsfd.909085
Anahtar Kelimeler:Feminist Sanat,Toplumsal Cinsiyet,Sanatta Kİmlik Rolleri,Kadın Sanatçılar
Özet: Tarih boyunca tartışılagelen konulardan biri olan cinsiyet eşitsizliği, sanat alanında da kendini göstermiştir. Bu tartışmalarla birlikte sanatçıların sanat anlayışlarında ve pratiklerinde yenilikler ortaya çıkmıştır. Geçmişte kadının sanatla olan ilişkisi eril tahakkümün altında belirli bir mesafe içinde ve toplumsal cinsiyet normlarının yörüngesinde biçimlenmiştir. Sanatçılar, sanat pratiklerini kendilerine biçilen rollerin ve nitelemelerin boyunduruğunda oluşturmak zorunda kalmışlardır. Kadınların sosyal hayatlarındaki hak kazanım mücadelelerinin temsili olan feminist hareket, yaşamdaki tüm alanlara etkisiyle birlikte sanatta da radikal değişimlerin anahtarı olmuştur. Sanatta kalıplaşmış kimlik rolleri ve ifade biçimlerinin yeniden biçimlendirilmesi de bu değişimlerden biridir. Geçmişte kadına has özelliklerin kadın sanatçıların üretimlerine yansıması beklentisi, sanatçıların sınırlı konu ve üslup benimsemelerine neden olmuştur. Feminizmin toplumsal cinsiyet üzerindeki söylemleri ile kadın sanatçılar toplumsal algıda eril olarak kabul edilen ve sadece karşı cinsin akıl yürütebileceğine inanılan savaş, siyaset, vahşet gibi konular hakkında da düşünmeye ve üretmeye başlamışlardır. Bu çalışmada kimlik normları dışına çıkarak üretim yapan, toplum tarafından eril olarak nitelendirilen konu ve nesneleri çalışmalarında kullanan kadın sanatçılardan bazılarına yer vererek bu yaklaşımın beraberinde getirdiği çok seslilik ve ifade özgürlüğünün sanata yansımasının incelenmesi hedeflenmektedir.