Yeni Fikir Uluslararası Akademik Fikir Araştırma Dergisi
Yazarlar: Süleyman Faruk GÖNCÜOĞLU
Konular:-
Anahtar Kelimeler:-
Özet: İlk mescitten bugüne cami; bir parola, bir gelenek, bir davranış biçimi, bir siluet, mimari alanda bir mekân oluşumu gibi vesaire birçok başlık içerisinde incelenebilecek kadar bir yaşam biçiminin mimarideki yansımasıdır. İslam ve insanlık kültür gelişimi içerisinde, minaresine atla çıkılan camiden, kırık bir aşk hikâyesiyle birlikte anlatıla gelen pek çok cami ve mescidi farklı yönleriyle de anlatabiliriz. Mimari yapılar, yapıldıkları dönemin gizlerini bize fısıldar gibidir. Neredeyse her dönemin kendine has bir mimarisi vardır. Toplumların mimari anlayışları ise çoğu zaman mensup oldukları dinin kültürü ve felsefesi etrafında şekillenir. İşte bu noktadan hareketle, projelerinde sadece bina değil, adeta bir hayat sahasıdır. Mahalleler, şehirlerin ilk başlangıç noktasıdır. Onun da merkezi yani sıfır noktası camii ve mescitlerdir. İslam şehir planlamasında cami ve mescit şehrin kalbinde yer alır. Cami ve mescit etrafında şehirler kurulur ve gelişir. İslam medeniyeti, manevi anlamda camiyi; sosyal, kültürel ve siyasal bir merkez olarak, toplumun nabzı haline getirirken, şehrin merkezine bir cami yerleştirerek bunu görsel anlamda da desteklemiş olur.