Oğuz Türkçesi Araştırmaları Dergisi
Yazarlar: Şükrü BAŞTÜRK, Gülay DURMAZ
Konular:-
Anahtar Kelimeler:Fal,Kuran falı,Eski Anadolu Türkçesi
Özet: İnsanlık tarihi kadar eski olan fal geleneği, kişinin geleceğini öğrenme merakı ile ilgilidir. Tarihineski dönemlerinden beri var olan fal ve falcılık, zaman içerisindeki ilerleyişini çok çeşitli ve renkli biçimlerde devam ettirmiştir. Her dönem ve her millette kendine has bir fal yorumu içerisinde geleceği, şansı ve talihi öğrenme teknikleri oluşturulmuştur. Yıldız falı, el falı, kum falı, kemik falı, bağırsak falı gibi örnekler bunlar arasındaçok bilinenleridir. Türkler de hem İslamiyet'ten önce hem de İslamiyet'ten sonra fal ile ilgilenmişlerdir. İslamiyet'in falı yasaklayan yapısı içerinde geliştirilen ve çok rağbet gören Kuran ve kitap falları, bu dönemde gerek halk gerekse padişah düzeyindeönemli fal bakma araçlarından biri olarak görülmüştür. Fâl-ı Türkî-i Manzûm, Türk dili tarihi içinde önemli bir yeri olan Eski Anadolu Türkçesi döneminde yazılmıştır. Oğuzcaya dayalı olarak gelişen bu dönemde, özellikle Beylikler devrinde beylerin yazar ve şairleri Türkçe yazmaya sevk etmesiyle hem Türkçe yazılan eserlerin sayısı artmış hem de Oğuzca yazı dili olma yolunda önemli adımlar atmıştır. Bu Türkçe eserlerin başında da sanat amacı gütmeden halk için yazılan fallar gelmektedir. Bu makalede Fâl-ı Türkî-i Manzûm'un nüsha, şekil ve içerik özellikleri hakkında bilgi verildikten sonra, dil özellikleri ve söz varlığı üzerinde durulacaktır.
Dergi editörleri editör girişini kullanarak sisteme giriş yapabilirler. Editör girişi için tıklayınız.