Aydın İnsan ve Toplum Dergisi
Yazarlar: Görkem DERİN, Erdinç ÖZTÜRK
Konular:Beşeri Bilimler, Ortak Disiplinler
Anahtar Kelimeler:Psikotravmatoloji;,Travma;,Savaş;,Terörizm
Özet: Uzun süreli savaşlar ve küreselleşmenin etkisiyle birlikte uluslararası konuma erişen terörizm sonucunda oluşan toplumsal travmalar, grup dinamiklerinin oluşumunu ve bireylerin psikolojilerini önemli ölçüde etkilemektedir. Kitlesel travmalar, toplumun kültürel, politik, sosyal ve psikolojik yapısında önemli patolojik dönüşümlere neden olarak bireylerin ruhsal ve toplumsal entegrasyonlarında negatif doğalı bilinç kesintilerine yol açmaktadır. Negatif doğalı bilinç kesintilerine yol açan toplumsal şiddet, dijital ağ platformlarında “siber terörizm” kavramı altında hem bireylerin hem de toplumların travmatize edilerek kontrol altında tutulmasına ve idare edilmesine sebep olmaktadır. Siber terörizm psikolojisi, sanal uzamda aktif olarak gerçekleştirilen kitlesel şiddet olaylarının hem birey hem de toplum üzerindeki travmatize edici etkilerini bilimsel araştırmalarla ortaya koyarak yeni bir tür toplumsal travma olarak siber terörizmin dinamiklerini aydınlatmayı hedeflemektedir. Siber terörizm ve savaşlar gibi toplumsal şiddet olaylarının bireyden topluma olan uzamdaki etkileri, kişilerin aktüel yaşamındaki olağan sorunları ile başa çıkmak için gerekli olan becerilerini ve psikolojik kaynaklarını olumsuz etkileyerek onların toplumsal uyumunu bozmaktadır. Gündelik hayattaki işlevselliği bozulan ve bağ kurma kapasitesi zayıflayan ya da bu kapasitesi uyumsuz yöne doğru evrilen birey, bu psikopatojen süreçte maruz kaldığı terör olaylarını dissosiye ederek yaşamını sürdürmeye devam edecektir. Terör olaylarından sonra bireylerde küçümsenemeyecek oranlarda dissosiyatif bozukluklar, travma sonrası stres bozukluğu, madde kullanım bozuklukları ve majör depresyon görülebilmektedir. Bireylerin savaş ve terör gibi şiddetli düzeydeki travmatik olaylarla başa çıkabilmeleri ve bu sürece uyum sağlamaya yönelimli olarak başlayan ve sonrasında bir psikiyatrik hastalığa dönüşen bu psikopatolojilerin bir halk sağlığı sorunu olarak mümkün olabilenkısa sürede travma temelli bir yaklaşımla tedavi edilmeleri profesyonel bir gerekliliktir. Sonuç olarak savaş ve terörizmin hem bireysel hem de toplumsal boyutlardaki travmatize edici etkilerini konu alan psikotravmatoloji ekseninde yürütülecek kısa ve uzun dönemli bilimsel çalışmaların, kitlesel şiddet olaylarını önlemeye yönelik uygulanabilir stratejilerin geliştirilmesinde önemli destek sağlayacağı düşünülmektedir.