Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
Yazarlar: Erhan BİRBEN
Konular:-
Anahtar Kelimeler:-
Özet: Hukuk düzeni bir hakkın kullanılabileceği süreyi hak düşürücü süreye tâbi tutmuş yahut hak için bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise anılan sürelerin geçmesiyle hak düşer yahut muhatap o hakkın yükümlüsü olarak yerine getirmesi gereken edimi ifadan kurtulur. Hak düşürücü süreler, genellikle kanun tarafından öngörülmüştür. Söz gelimi, irade sakatlıkları nedeniyle sözleşmeyi iptal hakkı, hata ve hilenin fark edildiği, tehdidin ortadan kalktığı andan itibaren bir sene içinde kullanılmalıdır (6098 sayılı TBK m.39); bağışlama sözleşmesinde bağışlayan, geri alma sebebini öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alabilecek olup bir yıl içerisinde kullanılmaması halinde bu hakkın artık ileri sürülmesi mümkün değildir (TBK m.297). Sözleşmeden doğan yenlik doğuran haklar bakımından da tarafların hakkı kuran sözleşmede, hak düşürücü süre kararlaştırmaları mümkündür. Sözleşmeden doğan fesih hakkının belirli bir süre içinde kullanılmaması halinde fesih hakkının ortadan kalkacağına bir kararlaştırma halinde sözleşme ile kararlaştırılmış hak düşürücü süreden söz edilir
Dergi editörleri editör girişini kullanarak sisteme giriş yapabilirler. Editör girişi için tıklayınız.